Kotan Ağa
KOTAN AĞA
Bugün bayram…
Gurbette bu kaçıncı bayram bilmiyorum.
Artık saymıyorum.
Ülkemizdeki bayramlar benim için unutulmaya yüz tutmuş rüyalar gibi.
Köy bayramları, çocukluğumuzun en tatlı anıları olarak artık hatıralarda kaldı.
Köye dönsek de çocukluğumuza geri dönemeyiz.
O evlerin ışığı söndü.
Nicelerimizin anne babaları biz gurbetlerde iken öldü. Ne son vasiyetlerini alabildik ne başlarında bulunabildik, ne tabutlarına omuz verebildik, ne de kabirlerine bir avuç toprak atabildik…
Köylerimiz eski köy değil, bayramlarımız eski bayram değil. Kapılar kilitli, ışıklar sönük, yaylalar suskun, kaval sesleri duyulmuyor.
Analarımız, babalarımız “Bayram geldi, oğullarım torunlarım gelip kabrimizde Kur’an okuyacaklar” diye bekliyor…
Bizim bayramlarımız vardı…
Rüzgârın, güneşin bir yolunu bulup girdiği ama hiçbir bayramın giremediği yoksul evlerin kapılarını çaldığımız bayramlarımız.
Ellerimizde paketlerle, “Haydi, bu bayram yine gurbetlerdeyiz.” diyerek uçaklarla yeni ufuklara, yeni ülkelere havalandığımız bayramlarımız.
Dünyaya bayram taşıyan o insanlar, şimdilerde hapishane köşelerinde, tek başına hücrelerde, gaybubetlerde, gurubu olmayan gurbetlerde…
Yaralı yüreğim, gam kervanlarının yol güzergâhında.
Bu benim elimde değil.
Yüreğimin yangınlarını teskin edemiyorum.
Melek gibi insanları incittiler…
Hazreti Hacer kadar yalnız değiliz.
Kimsesiz, ıssız bir çölde tek başımıza değiliz.
Gurbette oluşumuzdan da şikayetçi değiliz.
Lakin çaresizlikler insana acı veriyor.
Evlerine bayram uğramayan insanları düşünmek, babasına, annesine sarılmayanları, annesinin babasının elin
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar

ABDULLAH AYMAZ

ARİF ASALIOĞLU

KADİR GÜRCAN








