Kum bi iznillah!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Haziran 10 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Abdullah Aymaz, köşe yazısını 'Kum bi iznillah!' başlığı ile kaleme aldı.
         On Dokuzuncu Lem’a’nın İkinci Nüktesinde insan vücudu bir saray, bir şehir gibi düşünülürse tad alma duygusu için KAPICI  denilmişti. Ama Üçüncü Nükte’de ise deniliyor ki:  “Evet, ehl-i gaflet ve ruhen terakki etmeyen ve şükür mesleğinde ileri gitmeyen insanlar için bir KAPICI  hükmündedir. O lezzet alsın diye, onun hatırı için israflara girmeye ve bir dereceden on derece fiyata çıkmamak gerektir.

         “Fakat, hakikî ehl-i şükrün ve ehl-i hakikatın ve ehl-i kalbin kuvve-i zâikası, Altıncı Söz’deki muvâzenede  beyan edildiği gibi, evet tad alma duygusu Rahmet-i İlâhiyenin mutfaklarına bir nâzır ve bir müfettiş hükmündedir. Ve o kuvve-i zâikada taamlar, yiyecekler adedince mizancıklarda (ölçü ve ölçekler) İlâhî nimetin envâını tartmak ve tanımak, mânevî bir şükür suretinde cesede, mideye haber vermektir. İşte, bu surette tad alma duygusu yalnız maddî cesede bakmıyor. Belki kalbe, ruha, akla dahi baktığı cihetle, midenin üstünde hükmü var, makamı var. İsraf  etmemek şartıyla ve şükür vazifesini yerine getirmek ve çeşit çeşit İlahî nimetleri hissedip tanımak kaydıyla ve meşru olmak, zillet ve dilenciliğe vesile olmamak şartıyla, lezzetini takip edebilir. O kuvve-i zâikayı taşıyan lisanı şükürde istimâl etmek için leziz taamları tercih edebilir.”

         (Üçüncü Nükte’de:  a)Hakikî ehl-i şükrün,  b)Ehl-i hakikatın, c)Ehl-i kalbin kuvve-i zâikası, -artık kapıcı değil-  İlahî  rahmetin mutfaklarına bir nâzır ve bir müfettiş hükmünde yani konumu değişerek ULU BİR  KONUM  kazanmış olarak Allah’ın ihsan ve ikram buyurduğu yiyecekleri  teftiş edip bakan onlara tefekkürle değer biçen, takdirde bulunan bir kimse olacak. Yunus Emre’nin “Benim bir karıncaya ulu bir nazarım vardır” dediği gibi, yiyecek ve içeceklere karşı ulu bir tadış ve ulu bir zevk ve lezzet alış konumu olacaktır…

Bu haberler de ilginizi çekebilir