Laiklik ve biz

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Eylül 28 2022
Laisizme menşeinden dolayı lakayt olabiliriz. Yani laisizm Avrupa'nın kendi ihtiyaçlarına cevap verme zaruretinden doğdu diye bizimle alakası yok diyemeyiz.
HÜSEYİN ODABAŞI 

Laisizme menşeinden dolayı lakayt olabiliriz. Yani laisizm Avrupa'nın kendi ihtiyaçlarına cevap verme zaruretinden doğdu diye bizimle alakası yok diyemeyiz. Çünkü Avrupa medeniyeti bugün bütün dünyayı ilgilendiren en etkili medeniyettir.  Bundan dolayı laiklik fikir ve anlayışını ele alıp, üzerinde düşünüp, işimize yarayan ve yaramayan kısımlarını tayin ve tespite mecburuz. Çünkü tam bir asırdan beri laiklikle karşı karşıyayız fakat bu konuyu millet olarak layık-ı veçhiyle düşündüğümüzü ve dolaysıyla da idrak ettiğimizi söyleyemeyiz.   

Bir şeyi toptan kabul veya reddetmeye işi getirmeden bu laiklik fikrinin bireysel hayatımıza dahi katkılarının olup olmadığına bakmalıyız. En meşhur tanımıyla laiklik, din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması demektir. Dolaysıyla Kuran’daki, “Sizin dininiz size bizim dinimiz bize” (Kafirun Suresi, 6) anlayışını bir laiklik olarak görebiliriz. Bu gibi ilahi prensipler, aslında bir taraftan dinî kimliğimizi ve yapımızı korudu diğer taraftan da dışımızdaki ideolojiler ve dinler de bizden saygı gördü. Bu bakımdan Türkiye'deki laiklerin iddia ettiği gibi dinimizin diğer bütün dinleri ve mezhepleri yok etmek üzere bir hedef belirlediğini söyleyemeyiz. Çünkü Türkiye'deki laiklik daha çok din saldırganlığı varsayımına karşı devleti koruma refleksine, abartısına dayanır. 

Bakara Suresi 193. ayetine göre; “Bütün din Allah'ın oluncaya ve bütün fitneler ortadan kalkıncaya kadar mücadele edin” emri mevcuttur. Evet her din ve ideal sahipleri gibi ben de dinimin bütün dünyaya hâkim olmasını yayılmasını isterim. Fakat dinimizin bu yayılması meşru çerçevede, güzel bir mücadele ile ve insanların kalplerinin ve akıllarının iknası gibi metotlarla olmalıdır. Çünkü dinimizin isteği budur: “Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel bir tarzda münakaşa ve mübahasede bulun.”(Nahl, 125)

Öncelikle kaba kuvvetle bizim dışım

Bu haberler de ilginizi çekebilir