[M.Ertuğrul İncekul] Küresel Gıda Krizi

Pandemi uzun bir süre birçok alanı olduğu gibi gıda sektörünü de etkiledi.

SHABER3.COM

M.ERTUĞRUL İNCEKUL 

Pandemi uzun bir süre birçok alanı olduğu gibi gıda sektörünü de etkiledi. Üretim ve tüketim dengesi dünyada bozuldu. Üstüne Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile tahıl ambargosu ve gübre stoklama baş gösterdi. Afrika’da birçok ülke gıda krizinde 4. ve 5. düzey felaket seviyesine düştü.

BM Genel Sekreteri Guterres, “Savaş on milyonlarca insanı gıda güvensizliğinin sınırlarına itti, bu da yetersiz beslenme, geniş kitlelerde açlık ve nihayetinde kıtlığa yol açabilir" dedi ve ekledi: "Birlikte harekete geçersek dünyada herkese yetecek kadar gıda var. Ancak bu sorunu bugün çözmezsek gelecek aylarda küresel gıda yokluğuyla karşı karşıya kalabiliriz."

Dünya Bankası ise dünyadaki gıda güvensizliği sorununa çözüm için 12 milyar dolarlık daha fon ayırdığını açıkladı. Birçok uluslararası sivil toplum örgütleri iklim değişiklikleri gibi bu konuyu da ciddiye alıyor ve çözüm için fonlar ayırıyorlar. Dünya çapında, 43 ülkede 49 milyon insan, IPC.4 olarak bilinen acil açlık seviyelerinde -kıtlıktan sadece bir adım uzakta. Bu durumdan her zaman olduğu gibi, kadınlar ve kız çocukları en kötü şekilde etkileniyor ve bu, artan insan ticareti, zorla evlendirme ve diğer suistimal oranlarına yansıyor. Etiyopya, Güney Sudan, Yemen ve Madagaskar'da yarım milyondan fazla insan hâlihazırda IPC'nin beşinci düzeyi olarak adlandırılan, yani felaket veya kıtlık koşullarında yaşıyor.

Bu bölgeler, barış, insani yardım, iklim değişikliğinin etkilerine uyum ve sürdürülebilir kalkınma arasındaki bağlantıları güçlendiren büyük ölçekli, koordineli bir uluslararası seferberliğe acilen ihtiyaç duyuyor. 75. Dünya Sağlık Örgütü ana tema olarak "Barış için Sağlık, Sağlık için Barış" konusunu seçti bu yıl. Rapora göre, 2021'de 53 ülkede/bölgede yaklaşık 193 milyon insan kriz ya da daha kötü seviyelerde akut gıda güvensizliği yaşadı. Akut gıda güvensizliği çeken insan sayısının 2021'de yaklaşık 193 milyon olmasıyla tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı, bunun 2020'den de yaklaşık 40 milyon kişi daha fazla olduğu belirtiliyor.

Küresel Gıda Krizi raporunda, savaş ya da çatışmalar, gıda güvensizliğinin en ana unsuru olarak öne çıkıyor. Silahlı çatışma, savaş, çiftlikleri ve fabrikaları yok ettiğinde, insanları mahsullerinden uzaklaştırdığında ve fiyatları yükselttiğinde açlıkla sonuçlanıyor. Dünyadaki yetersiz beslenen insanların yaklaşık yüzde 60'ı çatışmalardan etkilenen bölgelerde yaşıyor. Bu da 139 milyon insan demek. Tüm dünyayı saran gıda milliyetçiliği en son buğday ihracatına getirilen yasaklarla önüne geçilemez bir hale gelirken, gıda ihracatına yönelik kısıtlama ya da durdurma kararı alan ülke sayısı Avrupa Birliği (AB) üyeleri dahil 50’yi aştı.

Kovid-19 salgını süreci ve Rusya-Ukrayna savaşının etkisiyle yükselen gıda fiyatlarında küresel kriz endişesi giderek yaygınlaşırken, iç piyasalarını korumak için gıda ürünlerinin ihracatını durdurma ya da kısıtlama yoluna giden ülkelere yenileri eklenmeye devam ediyor. Birçok ülke kendi stoklarını içe yönlendiriyor ve yeni ekim alanları oluşturuyor.

The Economist bu sayısında küresel gıda krizine değindi. Bütün dünyayı etkisi altına alacak krize şimdiden tedbirler alınıyor.  Senegal Cumhurbaşkanı ve aynı zamanda Afrika Birliği Dönem Başkanı Macky Sall, 3 Haziran’da Putin ile görüşüp savaşın gıda krizini tetiklediğine vurgu yaptı ve ambargonun durdurulması için çağrıda bulundu. Çin, Rusya, Ukrayna ve Hindistan dünyanın en önemli buğday üreticileri. Rusya yılda yaklaşık 30 milyon ton buğday ihracatı yapıyor. Ukrayna ise 20 ila 25 milyon ton arasında… Krizin büyümesinin en önemli nedenlerinden biri tedarik krizi. Milyonlarca ton tahıl, savaş nedeniyle dünyaya dağıtılmak için limanlarda bekliyor. Zira tahıl koridorunda güvenlik sorunu yaşanıyor.

İnsanlık olarak barış içinde yaşamayı öğrenmeliyiz. İsraflar, bilinçsizce tüketimler de  insanlık krizinin ayrı boyutları. Artık küresel köyümüzde benim yaptığım beni etkiler anlayışına yer yok.  Barışa, paylaşmaya ve ortak yaşamaya mahkumuz, mecburuz.

<< Önceki Haber [M.Ertuğrul İncekul] Küresel Gıda Krizi Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER