'Mağdurla ağlayıp celladıyla iş tutuyorsun'

Okuma Süresi 2 dkYayınlanma Pazar, Şubat 25 2018
Tayyip Erdoğan’ın salı günü gerçekleştireceği Cezayir ziyareti öncesi dünyaca ünlü Cezayirli edebiyatçı Kamel Daoud Erdoğan’a açık bir mektup yazdı. Erdoğan’a sert eleştirilerin yer aldığı Huffington Post’taki yazı sosyal medyada gündem oldu. Gazeteci kökenli Daoud’un romanları 20 dile çevirildi ve 2014’te prestijli edebiyat ödülü Goncourt’u kazandı. İşte Daoud’un Huffington Post’ta yayınlanan yazısının tam çevirisi.
Çeviri / Kronos.news 

Erdoğan’a açık mektup

Tüm hapsettikleriniz, öldürdükleriniz ve işkence ettikleriniz adına söylüyorum Erdoğan. Ülkemize hoş gelmediniz.

Hayır Erdoğan Cezayir’de istenmiyorsunuz.

Biz daha önce ülkemize halifeliklerini dayatmak isteyenler yüzünden kan ve gözyaşı döktük. Kendi fikirlerini bizim canlarımızdan daha değerli gören, çocuklarımızı esir alan, ruhlarımızı ve gelecek ümidimizi bizden çalanlara bedel ödedik.

Sizin geçim kaynağınız olan islamcılık bizim hüznümüz oldu. Siz bize o günleri hatırlatıyorsunuz. Sizin 'Babıali'nizde diz çökmemizi isteyenlere sadece kanat germiyorsunuz. Ayrıca, milletimizin bütün değerlerinin tam zıttını simgeliyorsunuz. Özgürlükten nefret ediyorsunuz. Bağımsız düşünceden nefret ediyorsunuz. Mitingleri ve yürüyüşleri seviyorsunuz. Din tacirliği yaparak bizim sırtımızdan bir halifelik hayal ediyorsunuz.

Bugün ülkemizdeki islamcı partileri destekleyerek, onlara emrinizdeki şirketlerden hediyeler alarak, dernekler kurarak, camilerimizi kontrol ederek bu arzunuzu yavaşça gerçekleştiriyorsunuz. Bir taraftan tabutlarımızı kazarken öbür taraftan bize cenneti gösteren 'Müslüman Kardeşler' örgütünün bilindik eski yöntemleri.

Hayır Sayın Erdoğan, bir taraftan Kürtlere ve muhaliflerinize ölüm saçarken sizin bize yardımcı olmak istemediğinizi, özerklik hakkımızı savunmadığınızı çok iyi biliyoruz.

Ortadoğu’da mağdurla ağlayıp cellatlarıyla iş antlaşmaları imzalıyorsunuz. Bizim haysiyetimizi değil kendi halifeliğinizi savunuyorsunuz. Zulümlerinizi, tasfiye listelerinizi, her gün daha fazla dolan korkunç hapishanelerinizi, Sarayınızın emrindeki yargınızı, küstahlığınızı ve palavralarınızı unutmayacağız.

Bu haberler de ilginizi çekebilir