Mahkeme kararına rağmen İzmir'in suyu elden gidiyor

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Kasım 23 2015
İzmir'in tek su havzasında bulunan ve şehrin suyunu kirleten Efemçukuru altın madeninin kapasitesinin, mahkeme kararına rağmen 2,5 kat arttırılmasına tepki gösteren Av. Arif Ali Cangı, başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olmak üzere bütün İzmirlileri suyuna sahip çıkmaya çağırdı. Söz konusu madenin kapasitesi, İnceleme ve Denetleme Kurulu'nun aldığı kararla 2,5 kat arttırıldı.
İzmir'in tek su havzasında bulunan ve şehrin suyunu kirleten Efemçukuru altın madeninin kapasitesinin, mahkeme kararına rağmen 2,5 kat arttırılmasına tepki gösteren Av. Arif Ali Cangı, başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olmak üzere bütün İzmirlileri suyuna sahip çıkmaya çağırdı. Söz konusu madenin kapasitesi, İnceleme ve Denetleme Kurulu'nun aldığı kararla 2,5 kat arttırıldı.

'MAHKEME KARARI YOK SAYILIYOR'

Mahkeme kararının yok sayıldığını söyleyen Av. Cangı, "Biz kaç yıldır bu madenin, İzmir'in su havzasını kirlettiğini söylüyoruz. Yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda da bu ortaya çıkmış ve mahkeme, kapasitenin 2,5 kat arttırılamayacağına karar vermiştir. Biz madenin kapatılması için mücadele ederken şu an kararın yok sayıldığını ve madenin 2,5 kat arttırılabileceğini öğreniyoruz. Danıştay, elimizdeki mahkeme kararıyla yürütmeyi durdurma kararı veremiyor, çünkü verilen onay da ÇED raporuna dayandığı için bilimsel kaynağı olan uygun bir karar olarak görünüyor. Biz de her zamanki gibi yargıya başvuracağız. Burada söz konusu, İzmir'in suyudur. Bu nedenle İzmirlilerin, temiz su içmek istiyorlarsa ve çocuklarına temiz gelecek bırakmak istiyorlarsa ses çıkarmaları gerekir. Basın, bilgilendirme yapmalıdır. Kentin yöneticilerinin, kanaat önderlerinin, işadamlarının, kısacası İzmir'de yaşayan herkesin sesini çıkarması gerekir. Her fırsatta İzmir'i çok sevdiğini söyleyen yöneticilerin sesini çıkarması ve tepkisini koyması gerekir. Başta İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu olmak üzere herkesin buna tepki göstermesi gerekir. 'Maden Kanunu'nda benim ruhsat yetkimi aldılar.' diyerek kenarda durmaya ve sessiz kalmaya hakkı yoktur. Bu kentin yöneticisidir, su havzasını korumak onun görevidir. Büyükşehir Belediye Yasası'nı ve su havzasını koruma yasasını kullanarak bu duruma müdahale etmelidir. Bu idare tarafından engellendiği zaman da İzmirlilere, 'Suyumuza sahip çıkmaya çalışıyorum ama Çevre Bakanlığı izin vermiyor ve önümü kesiyor.' diye durumu anlatır. Sonra da İzmirlilerin

Bu haberler de ilginizi çekebilir