Mehmet Ali Şengül'den kamuoyuna mektup

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Ekim 14 2016
Zaman Almanya yazarı Mehmet Ali Şengül, Hürriyet Gazetesi'nde Fethullah Gülen Hocaefendi'nin ardından yerine geçecek isim olarak isminin geçtiği habere dair açıklama yaptı
Mehmet Ali Şengül'den kamuoyuna mektup
Sevgili Dostlarıma ve Kamuoyuna Mektup

1945 yılında mütevazi bir köyde dünyaya gözünü açmış bir Anadolu insanıyım. Dedemin ifadesiyle cihan harplerinde beş kardeş cepheye gitmişler. Sadece en küçükleri olan dedem kulakları tamamen sağır, parmakları el ayasına kaynamış, vücudunun neresinde ne gibi yaralar olduğunu bilemediğim bir gazi olarak, yıllar sonra köyüne dönebilmiş. Yakın akraba olarak kimsesi kalmadığı için, boğaz tokluğuna bir ağaya hizmetkar olmuş.
Ülkemiz maddi-manevi biraz kendini toparladığı dönemde, dedeme maaş ve bir gazi madalyası takdir edilmiş. ‘Ben vatanıma ve milletime Allah için hizmet ettim. Ahiret mükafatını dünyada almak istemiyorum‘ diyerek devletine teşekkür edip kabul etmemiş. Vefatından sonra devlet aynı teklifi babaanneme yapmış. Babam ‘Anne, babam almadı sen de alma, ben sana bakarım‘ demiş, o da kabul etmeyip devletine teşekkür etmiş.

Böylesine vatanına ve milletine kendini adamış bir aileye mensubum. Şuan 71 yaşımdayım, altmış yıl evvel başladığım Kur’an Kursu ve İmam-Hatip tahsilini yaptıktan ve askerlik görevimi de tamamladıktan sonra, Diyanet İşleri İzmir müftülüğüne bağlı, resmi – gayr-ı resmi yaklaşık otuz yıl milletimin dini ve manevi hayatına hizmette bulundum.

İradem dışı kaderin sevkiyle, İzmir Kestane Pazarı İmam Hatip ve ilahiyat da öğrenci yetiştirme derneği yurduna idareci olarak gelen Fethullah Gülen Hocaefendi ile talebe-hoca münasebetimiz oldu. İslamı ruhunda yaşayan bir insan olması itibariyle, kısa zamanda vakar ve ciddiyeti, ihlas ve samimiyeti, hayatını bir tahta kulübede geçiren bir insan olarak bütün talebelerin sevgisini ve güvenini kazandı.

Ege bölgesi gezici vaizi olması itibariyle, temsil ettiği hizmeti dünyevi-uhrevi hiçbir şeye alet etmeden, Kur‘an ve Sünnet çizgisinde yaşantısıyla, hem talebeye hem halka yaptığı ders, vaaz ve konferanslarıyla ülke çapında kendini kabul ettirip sevdirdi.

Diyanet Teşkilatına mensup bü

Bu haberler de ilginizi çekebilir