Mehmet Baransu, cezaevindeki işkenceyi yazdı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Ocak 22 2016
Balyoz darbe planı belgelerini yayınladığı için tutuklanan gazeteci Mehmet Baransu, bugünkü köşesinde yaşadığı cezaevi koşullarını yazdı. Elindeki Kur'an-ı Kerim'e dahi el konulduğunu söyleyen Baransu, soğuğa maruz bırakılarak bir tuvalette kaldığını anlattı.
Balyoz darbe planı belgelerini yayınladığı için tutuklanan gazeteci Mehmet Baransu, bugünkü köşesinde yaşadığı cezaevi koşullarını yazdı. Elindeki Kur'an-ı Kerim'e dahi el konulduğunu söyleyen Baransu, soğuğa maruz bırakılarak bir tuvalette kaldığını anlattı.

Gazeteci Mehmet Baransu, İstanbul'dan mahkemeye çıkarılacağı Mersin'e götürülürken maruz kaldığı muameleleri tarihe not düştü. Baransu yaşadıklarının Hitler Almanya'sı değil kendilerini sözde dindar olarak gören bir hükümet tarafından gerçekleştiriliyor olmasını da bir hayli manidar bulduğunun altını çizdi.

İşte Baransu'nun o yazısı:

"Birazdan okuyacağınız satırlar, ne İsrail'de bir hapishanede ne de Guantanamo kampında yaşandı. Hitler Almanya'sının toplama kampları da değildi mekân. Ne Milli Şef ne CHP yönetimi ne de İstiklal Mahkemeleri vardı. Tek parti iktidarı da yoktu ülkede. Yazacaklarım, İstanbul- Mersin hattında birkaç gün önce yaşandı. "Dindar" bir iktidar yönetiminde işkence ve şiddetin vardığı son noktaydı.

Hikâyenin kahramanı ise ne yazık ki bendim. Amacım, kendi hikâyemi anlatıp, duygu sömürüsü yapmak değil. Sadece tarihe not düşme derdindeyim. Bugünleri, "dindar" bir kitlenin savruluşunu yazacak olan tarihe yardımcı olmak niyetim.

İsrail'de Müslümanlara reva görülen muamelenin bir benzeri 2016 Türkiye'sinde İstanbul- Mersin hattında bir insana, bir gazeteciye yaşatıldı. Bundan iki buçuk yıl önce bir haber yaptım. Mersin'de, kansere neden olan GDO'lu pirinç yakalanmış, AKP'ye yakın bazı işadamları sahte raporlarla pirinci ülkeye sokmaktan suçlanmışlardı. Haber, havuz medyası dâhil her yerde yer aldı. Taraf ise o günlerde haberi atlamıştı. Yaklaşık dört ay sonra bir haber kaleme aldım.

Bazı bakanların devreye girip bu skandalı kapattıklarını yazdım. Tam bir buçuk yıl habere sessiz kalan iktidar, bir yıl önce hakkımda, "hükümeti devirmeye teşebbüs ve silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla soruşturma açtırdı. Ardından da dava. Yargılandığım davaya katılmak için cezaevi aracıyla İstan

Bu haberler de ilginizi çekebilir