Meriç ve Tunca kıyısındaki işletmelere yıkım şoku

Meriç ve Tunca kıyısındaki işletmelere yıkım şoku

Edirne'nin önemli doğal mekanlarından Meriç ve Tunca nehirleri kıyısında bulunan esnaf yıkım şoku yaşadı.

Osmanlı dönemine 92 yıl başkentlik yapmış olan şehirde sayısız tarihi eserler yıl boyuncu yüz binlerce yerli ve yabancı turisti kendisine çekiyor. Şehrin tarihi ve turistik mekanlarını ziyaret eden turistler ardından Tunca ve Meriç nehirlerinin bulunduğu bölgeye akın ediyor. İki nehir kıyısında ise özel ve kamu kuruluşlarına ait çok sayıda tesis bulunuyor.

Ancak Meriç ve Tunca nehirleri özellikle kış döneminde aşırı yağışlar sonrasında yaşanan taşkınlarla gündeme geliyor. Hemen hemen her yıl yaşanan taşkınlarda iki nehir arasındaki işletmeler sular altında kalıyor. Yaklaşık bir hafta süren taşkınların ardından suların çekilmesiyle hayat normale dönüyor.

Esnaflar yaralarını sardıktan sonra yeniden gelen insanlara hizmet vermeye başlıyor. Ancak 2 yıl önce bölgeye gelerek inceleme yapan müfettişler bir rapor hazırladı. Meriç ve Tunca kıyısındaki tesislerin yıkılmasını öngören karar birkaç gün önce esnafa tebliğ edildi. Gelen yıkım tebliği karşısında 50'ye yakın özel işletmenin sahibi şok yaşadı.

Öte yandan esnafa gönderilen tebligatta yıkımın 15 Aralık tarihine kadar gerçekleşmesi ve yıkımın fotoğraflarının çekilerek ilgili idareye gönderilmesi isteniyor.

VALİ ŞAHİN'İN YORUMU

Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, müfettişlerin iki yıl önce yaptığı tespit sonucunda bu kararın alındığını söyledi.
"Bunların mutlaka yıkılması gerekir" nitelikte bir durumun söz konusu olduğunu ifade eden Şahin, "Belki idare mahkemelerinde durdurabilirler. Ama biz müfettiş raporlarına göre bu işin peşindeyiz. Eğer Devlet Su İşleri ve valilik görevini yapmazsa 'Görevi ihmal veya Görevi Kötü Kullanma' olur. Bu vesileyle bunlar şu anda bu çalışmalar başlatıldı." dedi.

Kararla ilgili olarak düşüncesini açıklayan Şahin, "Eğri oturup doğru konuşmak lazım. Hadi diyelim iki, üç bin kişinin aynı anda yemek yediği salonu yıktın. Edirne'de nerede yemek yenilecek. Bir sürü kalabalıklar geliyor. Yani orası bizim bir nevi nefes alma borumuz. Evet şimdi eğri oturup doğru konuşmak lazım. Bununla ilgili kanuni düzenlemenin yapılacağına ben şahsen inanıyorum." diye konuştu.

ETSO BAŞKANI ZIPKINKURT: UMARIM YANLIŞTAN DÖNÜLÜR

Edirne Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) Başkanı Recep Zıpkınkurt da yıkım kararı verilen bölgenin Edirne'nin en önemli ticari ve şehir insanının nefes alabildiği bir bölge olduğunu kaydetti.

Meriç ve Tunca nehirleri civarındaki bölgenin düğün ve derneklerin yapıldığı bir bölge olduğunu açıklayan Zıpkınkurt, "Çoğu da bizim Ticaret ve Sanayi Odamızın üyesi. Kendileri geçen haftan bu yana bir yıkım kararıyla karşı karşıya olduklarını biliyorum. Ancak o bölgede yapılacak en büyük kötülük veya Edirne'nin turizmine ve ticaretine yapılan en büyük kötülük olarak görüyorum. Umarım yanlıştan dönülür. Edirne'nin ticareti ve turizmi açısından önemli bir bölgemiz. Kısa sürede çözüme kavuşturulur diye düşünüyorum." açıklamasını yaptı.

Edirne Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Emin İnağ ise kendisinin de orada bir işletmenin sahibi olduğunu ifade ederek "Bana göre yazı bir hukuk bürosundan çıkan yazı değil de öyle ezbere, laf olsun diye yazılmış bir yazı gibi geldi. Çünkü bu kadar mantıksız bir yazı içeriği olamaz bana göre." değerlendirmesini yaptı.

ESNAF KARARA TEPKİLİ

Meriç ve Tunca nehirleri arasında ve iki nehrin kıyısında işletmeleri bulunan esnaf ise karara tepki gösterdi.
Tunca kıyısında restoran ve düğün salonu işleten Kemal Kılıç, bu bölgedeki bütün işletmelerin yıkım kararıyla ilgili DSİ tarafından kendilerine bir tebligat yapıldığını ifade etti.

Bölgede 50'ye yakın işletmeye tebligat yapıldığını vurgulayan Kılıç, "Tabii bunlardan birisi de biziz. İşletmemiz yaklaşık 40 yıldır bu bölgede Edirne halkına ve gelen turistlere hizmet vermektedir. Ama bu konu hem esnafı hem de işletmeleri ciddi anlamda zor durumda bırakacaktır. Yıkım kararı bize dün tebliğ edildi. Bunu tekrar gözden geçirmesini istiyoruz."

Meriç kıyısında işletmesi bulunan Şaban Alabaş ise işlettikleri restoranın 1934 yılında yapıldığını hatırlatarak o zamanlar nehir yatağı derinken nehir yatağıyla uğraşmayan DSİ'nin şu anda sahildeki tesislerle uğraştığını belirtti.

Bölgedeki tesislerin Edirne'nin turizmine ve ekonomisine gelir getirdiğine işaret eden Alabaş, bu şekilde bir kararın olamayacağına işaret etti.
CİHAN
<< Önceki Haber Meriç ve Tunca kıyısındaki işletmelere yıkım şoku Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER