Mersin Adliyesinde medya iletişim bürosu açıldı

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Şubat 17 2016
'Kitlesel Medya ve Yargı Arasındaki İlişkilerin Güçlendirilmesi' projesi kapsamında, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Mersin Adliyesinde 'Medya İletişim Bürosu' açıldı.
'Kitlesel Medya ve Yargı Arasındaki İlişkilerin Güçlendirilmesi' projesi kapsamında, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Mersin Adliyesinde 'Medya İletişim Bürosu' açıldı.

Adalet Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı koordinasyonunda yürütülen, 'Kitlesel Medya ve Yargı Arasındaki İlişkilerin Güçlendirilmesi' Projesi kapsamında Mersin Adliyesinde Basın Sözcülüğü kurumuna yardımcı birim olarak 'Medya İletişim Bürosu' hizmete girdi. Büronun, basın sözcülüğü müessesesi sayesinde yargının medyayla güven bağını güçlendirerek, bilgi akışının kontrollü ve güvenilir olmasını sağlaması amaçlanıyor. Başsavcı Vekili Nebi Kurtgöz'ün 'basın sözcüsü' olarak görev yapacağı büroda, basın mensuplarına yargıyla ilgili konularda istedikleri bilgiler aktarılacak.

Adliye Sarayı'nda yapılan törene; Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Yıldırım, Başsavcı Vekili Nebi Kurtgöz, Adalet Komisyonu Başkanı Hakan Kuzu, Mersin Gazeteciler Cemiyeti (MGC) Başkanı Ahmet Ünal, hakim ve savcılar katıldı. Açılışı gerçekleştirilen büroda bir süre gazetecilerle sohbet eden Cumhuriyet Başsavcısı Yıldırım, açılışını yaptıkları büronun artık basın mensuplarına ait olduğunu söyledi. Yıldırım, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 20 Şubat 2015 tarihli genelgesi doğrultusunda, kamuoyunun yargı ile ilgili konularda haber alma hakkının sağlanması ve sağlıklı bilgi akışının temini için adliyelerde Medya İletişim Büroları kurulduğunu ifade etti.

"KAMUOYU DOĞRU BİLGİLENDİRİLMELİ"

Medya İletişim Büroları ile basın sözcülüğü kurumuna işlerlik kazandırılmasının amaçlandığını dile getiren Yıldırım, masumiyet karinesi ile basın özgürlüğüne dikkat çekerek, "Hukukun üstünlüğüne dayalı, demokratik bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarından biri olan basın özgürlüğü, toplumsal sorumluluğun bilinciyle masumiyet karinesine, kamusal çıkarlarla şüphelinin veya sanığın kişisel çıkarlarını doğru değerlendirmeye uygun bir biçimde kullanılmalıdır. Ancak özellikle soruşturma evresinde kamuoyunun doğrudan bilgilendirilmemesi sebebiyle

Bu haberler de ilginizi çekebilir