[Analiz] Mersin Emniyetinden suikastı karartma operasyonu

Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’e yönelik suikast nedeniyle eleştirilerin odağı haline gelen Mersin Emniyet’i dün drone destekli bir karartma operasyonuna imza attı.

SHABER3.COM

SAMANYOLUHABER.COM- ANALİZ

Ülkü Ocakları eski Genel Başkanı Sinan Ateş’e yönelik suikast nedeniyle eleştirilerin odağı haline gelen Mersin Emniyet’i dün drone destekli bir karartma operasyonuna imza attı. Operasyonda Hizmet Hareketi ile irtibatlı olduğu iddiasıyla 14 mazlum gözaltına alındı. Ülkücülerin arasındaki 1 kişinin öldüğü silahlı çatışmanın üstünü örten Mersin Emniyeti, eleştirilerin önünü kesmek için yine masum insanları hedef aldı.

Mafyanın sokaklarda ve meydanlarda cirit attığı, uyuşturucu sabıkalısı katilleri suikast mahalline özel harekatçı polislerin taşıdığı, polislerin yakaladıkları çete zanlısını adalete değil, rakip çeteye teslim edip öldürttüğü Türkiye’de, Emniyetin bir kez daha mazlumlara musallat olması, kimseyi şaşırtmadı. Süleyman Soylu’nun taktiğini uyguladı Mersin Emniyeti. 

“Ne zaman bir pisliğin deşifre olsa, hemen bir Cemaat operasyonu yap, eleştirilerin önünü kes. ‘Cemaate operasyon yaptığımız için hedef alınıyoruz’ de.” Affınıza sığınarak ifade edeyim, Soylu’nun “soysuz” taktiği bu.   
  
Mersin Emniyeti Organize Suçlar Şubesininin düzenlediği operasyona özel harekatçıların da yer aldığı 120 polis katıldı. Şafak sökmeden evler basıldı, iğneden ipliğe her şeyi aradılar. Ne buldular? Her zamanki gibi Kuran, tefsir, kitap, bilgisayar ve telefon.

Zaten Mersin Emniyeti, özel harekat polislerinin kullanıldığı drone destekli operasyonda bir şey bulunmayacağını gayet iyi biliyordu. Ellerine çakı bile almamış, kimseye bir fiske vurmamış insanlardan ne bulunabilirdi ki? Maksat Cemaat operasyonu yapıp suç bastırmaktı, hasıl oldu.

Neydi Mersin Emniyetinin suçu? Evvela Mersin’in önemine işaret edeyim. Sinan Ateş suikastının kilit ismi MHP’li eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz’un milletvekili olduğu şehirdir Mersin. Kılavuz’un istediği bir at koşturduğu bir kenttir.
Bu durum ister istemez, “Mazlumlara yönelik son operasyonda Olcay Kılavuz’un da direk ya da dolaylı dahli var mıdır?” sorusunu akla getiriyor.

Mersin son dönemde yine Olcay Kılavuz bağlantılı bir başka hadise ile gündeme geldi. 15 Mart 2022 günü, eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel'e yönelik saldırı gerçekleşti. Ünel, kendisine bıçakla saldırıp darp edenlere karşı, ruhsatsız tabancasını ateşledi ve Emrullah Kaplan'ı öldürdü. Saldırgan ekip Adana Ülkü Ocakları'ndan gelmişti. Krttv.com'daki habere göre, saldırganları da MHP Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz'un azmettirdiği iddia edildi.

Saldırıya uğrayıp tabancasıyla bir kişiyi öldüren Mersin eski Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel, suikastla öldürülen Sinan Ateş'in ekibindeydi.

Çağrı Ünel’e yönelik saldırı araştırılmadı, soruşturulmadı. Mersin Emniyeti olayın üstüne gitmedi. Çağrı Ünel tutuklanıp cezaevine gönderildi ancak ona yapılan saldırıyı organize edenler yakalanmadı. Ki son yıllarda ülkücülerin gerçekleştirdiği 36 saldırının hiçbirinde en küçük bir araştırma ve soruşturma yapılmamıştı. Organize saldırılara dair dosyalar “Basit yaralama” denilerek kapatıldı.

Faillerinin yakalanıp olayların önünün alınmasında en kilit şehir Mersin’di. Ancak Mersin Emniyeti kulağının üstüne yattı, hiçbir soruşturma yapmadı, suçluları korudu.

Sinan Ateş suikastından sonra, eleştirilerin odağı haline gelince, özel harekatçılardan oluşturulan 120 polisin katıldığı drone destekli bir Cemaat operasyonu yaptı Mersin Emniyeti.   

Suç bastırmak için, uzun namlulu silahların gölgesinde sabahın 5’inde 14 mazlum ve masum insanı gözaltına aldı. Suçuna suç, zulmüne zulüm kattı…
  


<< Önceki Haber [Analiz] Mersin Emniyetinden suikastı karartma operasyonu Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER