'MİT ve emniyet görevlisinin Suruç'ta olay yerinde olmaması oldukça manidar'

'MİT ve emniyet görevlisinin Suruç'ta olay yerinde olmaması oldukça manidar'

Adana ve Hatay'da 'silah ve mühimmat' taşıdıkları iddiasıyla durdurulan MİT'e ait TIR'lar davasında tutuklanan Cumhuriyet SavcıÖzcan Şişman, Suruç'ta katledilen 32 vatandaşın içinde bulunduğu grubun polis ve istihbaratın takibinde bulunmamasının mümkün olmadığını söyledi.

'MİT VE EMNİYET BİRİMLERİNİN BU OLAYDA TAKİPÇİ OLMAMASI TESADÜF OLAMAZ'

Reyhanlı ve Cilvegözü'ndeki bombalı saldırı, Hatay'daki Gezi Parkı eylemleri, Özgür Suriye Ordusu Kurucusu Albay Hüseyin Mustafa Harmuş'un kaçırılması, Adana'da 935 havan mermisi kovanının ele geçirilmesi gibi önemli soruşturmaları yürüten Şişman, avukatı Alp Değer Tanrıverdi aracılığı ile Suruç'taki bombalı saldırıya ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Şişman, "Bu grubun faaliyetlerinin sürekli izlenmesi gerekir. Patlamanın olduğu gün ve basın açıklamasının yapıldığı sırada hiç bir MİT ve emniyet görevlisinin olay yerinde olmaması oldukça manidardır. Sol gruplar sürekli takipteyken, terörle bu kadar iç içe bir şehirde MİT ve emniyet birimlerinin bu olayda takipçi olmaması bir tesadüf olamaz. Amaç PKK'yı kışkırtmak ve ülkede terörü azdırıp HDP'ye giden oyları engellemek ve milliyetçi oyları devşirmektir. Bundan sonra yaşanacak terör eylemlerinin faillerinin bulunması ve olayların faillerinin bulunması ve aydınlatılması mümkün değildir. Ülkemiz için ciddi bir sarmal söz konusudur." dedi.

'MİT 'BU ŞAHIS BİZİM ADAMIMIZ, BERAAT ETMESİ LAZIM' DİYE RİCACI OLMUŞTU'

Ülkeyi bugüne getiren olayları kronolojik olarak ele almak ve bazılarını izah etmek gerektiğini belirten Şişman şunları kaydetti: "2012'de Adana El-Kaide operasyonu yapıldığında El-Nusra'ya eleman temin eden, fiziki kayıtlarla da tespit edilen bir şahsın, El-Kaide Türkiye yapılanmasının 2 numaralı ismi olduğu tespit edilmişti. Bu şahısla ilgili daha önce Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılama yapılmıştı ve mahkûm olmuştu. MİT, bu dosyada 'Bu şahıs bizim adamımız, beraat etmesi lazım' diye ricacı olmuştu. Osmaniye El-Kaide yapılanmasına yönelik operasyonda, terör örgütüne eleman temin etmekle görevli, El-Kaide'nin Suriye'deki Türk yapılanması olarak bilinen 'Ketibetül Türk' grubunun sorumlusu olan şahsın, fiziki izlemeler sırasında bir kaç kez Suriye'den Osmaniye'ye geldiğini görünce, terör görevlilerine 'Bu şahsı soruşturma sırasında lokal operasyon yaparak neden almadınız?' diye sordum. TEM görevlisi 'bu şahsın MİT elemanı olduğunu, bu yüzden bir işlem yapılmadığını' anlatmıştı."

2012'in Eylül ayında KCK'nın Mersin yapılanmasıyla ilgili soruşturma yapıldığını ve dava açıldığını aktaran Özcan Şişman, bu dosyadan yaklaşık 35 tutuklu ve 30 kadar da haklarında yakalama kararı olan şüpheli varlığına dikkat çekti.

'EMNİYETİN İSTİHBARAT HAFIZASI SIFIRLANDI'

2013'ün Ocak ayında 250 sayfalık iddianame bile okumadan mahkeme tarafından tutukluların salıverildiğini ve yakalama kararlarının da kaldırıldığını bildiren Savcı Şişman şunları söyledi: "2012 yılının Eylül ayından itibaren düzenli olarak Adalet Bakanlığı'ndan 'KCK hakkında yürütülen soruşturma ve kovuşturmalarda tutuklu olan dosya olup olmadığı' Cumhuriyet Başsavcılığımızdan sorulmuş. Bu sorular bir süre sonra baskı şekline dönüşmüştür. Bu soruşturmalardan tutuklu kalmaması ile KCK'nın gençlik yapılanması rahatlamış ve çalışmalarına önlerinde bir engel olmadan devam etmişlerdir. Reyhanlı ve Cilvegözü saldırılarından sonra MİT siyasilerin de katkılarıyla emniyet istihbarat kadrolarını 2013 yılı Haziran kararnamesinde değiştirdi. Dolayısıyla emniyetin istihbarat hafızası sıfırlandı. Emniyet istihbarata yeni gelecek isimleri de MİT belirledi. Böylece bu tarihten sonra Türkiye'deki istihbarat faaliyetleri tamamen MİT'in kontrolüne geçti. Daha önce MİT'in bir takım faaliyetlerini emniyet istihbarat, karşı istihbarat faaliyetleri ile önlüyordu. Yani Emniyet, MİT'in yaptığı atraksiyonlara çomak sokuyordu."

'KATİPLERİME IŞİD'LE İLGİLİ SORUŞTURMA YAPIP YAPMADIĞIM SORULMUŞ'

17-25 Aralık'tan sonra emniyet terör ekibinin de tamamen değiştirildiğini vurgulayan Şişman, açıklamalarında, "Artık Türkiye'de, terör faaliyetlerini, yöneten, organize eden, istihbaratını yapan, aynı yapıdır. Hakkımda yürütülen inceleme ve soruşturma sırasında eskiden çalıştığım kâtiplerimin ifadelerine başvurularak IŞİD'le ilgili soruşturma yapıp yapmadığım, bu soruşturmalar sırasında teknik takip ve dinleme yapıp yapmadığım sorulmuştur. Bu adeta istihbari bir çalışmadır ve hangi amaca hizmet ettiği de açıkça ortadadır. Adana'da rutin kontroller sırasında yakalanan silah ve mühimmat dolu otobüs dosyasının kapatılması ve bu dosyayı kapatan savcının kahraman ilan edilmesi, 2013 yılında Adana'da yakalanan ve Vali Hüseyin Avni Coş ve Beşir Atalay'ın emniyetin başarısı olarak lanse ettikleri TIR'da bulunan füze başlıkları dosyasında ve Niğde saldırısında ismi geçen Heysem Toplaca hakkında yakalama ve dinlemenin kaldırılması hususları da değerlendirildiğinde, bunların bir basiretsizlik olarak değerlendirilmesi saflık olacaktır." ifadelerini kullandı. CİHAN
<< Önceki Haber 'MİT ve emniyet görevlisinin Suruç'ta olay yerinde olmaması... Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER