Muhacir aile ve sabır tavsiyesi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Mayıs 17 2018
''Zâlimler zulmederler, kendilerine göre plan yaparlar. Bütün problemler üzerine Kaderin de bir planı vardır… Bütün planlar, biter ama o yüce planlar devam eder. İşte şimdi olduğu gibi… ''
Safvet Senih / samanyoluhaber.com

“Toplum” gazetesinin Mart 2018 sayısında “Giyotindeki Son Sözleri: YAŞASIN ÖZGÜRLÜK” başlıklı yazıda şöyle deniliyor: Bundan tam 75 yıl öncesiydi. Yani Hitler Faşizmi’nin yoğun baskılarının yaşandığı Almanya yılları… Faşizmin postalları altında inleyen Almanya’da tehlikeyi geç de olsa gören muhaliflerin, ancak ve ancak korsan eylemler ile direniş sergilendiği bir dönemden söz ediyoruz. Ve o yıllara uzanıyoruz.

Yıl 1943. Münih Üniversitesi’nde bir şeyler oluyor. Bir grup öğretim üyesi ve bir avuç öğrenci, Hitler Faşizmi’ne karşı farklı yöntemlerle eylemler yapıyor. Bunun bedelini de GİYOTİN ile ödeyen cesur insanlar onlar. İşte bu kesimden isimleri en öne çıkan ise, “Geschwister Scholl” diye bilinen ve bugün hemen her şehirde isimleri okulda anılan “Scholl Kardeşler” den söz ediyorum.

Onların giyotinde başlarının kesilmesinin üzerinden 22 Şubat 2018 bağlamında, tam 75 yıl geçmiş.

HANS  Scholl, Münih Üniversitesi’nde bir tıp öğrencisi. Kız kardeşi SOPHIE Scholl ise, Psikoloji ve Biyoloji okuyor. Her ikisi de BEYAZ GÜLLER adlı bir demokrat direniş örgütü üyesi.

Üniversite öğrencileri artan faşizan baskılara karşı duyarlı kılmak için, ellerinden geldiğince, korsan eylemler gerçekleştiriyor. Ortalık ise, NAZİ AJANI kaynıyor. Büyük tehlikeye rağmen, birkaç gün içinde altı ayrı bildiri dağıtmayı başaran Scholl Kardeşler, bu direniş örneğinde yalnız değil kuşkusuz. Başka öğrenciler ve bir grup öğretim üyesi de, aynı eylemin perde arkasında yer alıyor. Ancak üniversite içinde, üst katlardan altıncı korsan bildiriyi kalabalığın yoğun olduğu giriş fuayesine attıktan hemen sonra, eylemcilerin kimlikleri kısa sürede tespit ediliyor. Baş ihbarcı ise üniversitede  hademe olarak çalışan Jacob Schmidt isimli bir hizmetli.

Aynı gün yakalanıp, kısa bir sorguya bile gerek duyulmaksızın 22 Şubat 1943 günü saat 17’de, başlar

Bu haberler de ilginizi çekebilir