Muharrem ayı ve birlikte yaşama kültürü

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Eylül 2 2020
"Küçük şeyleri paylaşamayanlar, daha büyük şeyleri paylaşamazlar. İslam, paylaşmaya, komşuları ziyaret etmeye, onlara ikramlarda bulunmaya son derece önem vermektedir. Müslümanların Kutsal Kitabı Kur’an’da komşu hakkıyla ilgili açık emirler bulunmaktadır. "
Muharrem ayı ve birlikte yaşama kültürü

Muharrem ayı ve birlikte yaşama kültürü
Prof. Dr. MUHİTTİN AKGÜL | Samanyoluhaber

Hicri aylardan birinin adı olan Muharrem, kelime anlamı itibarıyla saygı gösterilen, haram kılınan, yasaklanan gibi anlamlara gelmektedir. İslam öncesi dönemde de Araplar arasında ayrıcalıklı bir yeri olan Muharrem Ayı, aynı zamanda içinde bazı fiillerin yasaklandığı üç haram aydan biridir. 

Bu ayın onuncu gününe de “âşûrâ günü” denir ki, İslam’dan önceki dönemlerde de Araplar bu güne saygı gösterir ve bunun bir yansıması olarak da oruç tutarlardı. Aynı zamanda Allah Resûlü (s.a.s.)’nün de, gerek hicret öncesi gerekse hicret sonrasında bu günlerde oruç tuttuğu rivayet edilmektedir. Hatta Ramazan Ayı orucu farz kılınıncaya kadar da bu orucun emredildiği, Ramazan Ayı orucunun farz kılınmasından sonra ise, dileyenlerin bugünlerde oruç tutabileceğini tavsiye etmiştir.

Konuyla ilgili rivayetlerin birinde de, Allah Resûlü Medine’ye hicret ettiklerinde, Yahudiler bu günün önemli olduğunu ve bu günde Hz. Mûsâ ve İsrâiloğulları’nın Firavun’un elinden kurtulduğunu, Hz. Nûh’un gemisinin Cûdî dağına bu günde güvenle oturduğunu söylemeleri üzerine:

Resûlullah (s.a.s.): “Biz Mûsâ’ya daha yakınız!” şeklinde karşılık vermiştir. (Buhârî, “?avm”, 69). Hz. Peygamber (s.a.s.) sadece âşûrâ günü değil, Muharrem ayının dokuzuncu, onuncu ve on birinci günlerinde de oruç tutulmasını tavsiye etmiştir. (Buhârî, Savm, 69).

İslami kaynaklarda ayrıca âşûrâ gününün bazı özelliklerine daha dikkat çekilmiştir. Bu anlamda Hz. Âdem’in (a.s.) tevbesinin bugün kabul edildiği, Hz. Yûnus’un (a.s.) balığın karnından karaya aynı gün bırakıldığı, Hz. Mûsâ (a.s.) ve Hz. Îsâ’nın (a.s.) bugünde doğduğu, Hz. Süleyman’a (a.s.) mülkün bugün verildiği, Hz. Dâvûd’un (a.s.) tevbesinin bugün kabul edildiği, Hz. Peygamber’in (s.a.s.) geçmiş ve gelecek bütün günahlarının affedileceğine dair Allah T

Bu haberler de ilginizi çekebilir