Muharrem iftarı farklı inançları bir araya getirdi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Ekim 16 2015
Dünya Ehl-i Beyt Vakfı'nın organize ettiği Muharrem İftarı'nda konuşan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, her zaman bir Yezid ve onun karşısında da bir Hüseyin olacağını söyledi.
Dünya Ehl-i Beyt Vakfı'nın organize ettiği Muharrem İftarı'nda konuşan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, her zaman bir Yezid ve onun karşısında da bir Hüseyin olacağını söyledi.

Barcelo Eresin Topkapı oteldeki iftar, farklı kesimleri bir araya getirdi. Davetliler arasında 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de vardı. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda ilahiler eşliğinde sema gösterisi de yapıldı. Balkan Bektaşileri Genel Sekreteri Hüseyin Başar Baba lokma duası yaptı.

HAZRETİ HÜSEYİN BİR SEMBOLDÜR

Eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, konuşmasında Hz. Hüseyin'in bir sembol olduğunu dile getirdi. Krallık, tek adamlık ve istibdat yönetim biçimlerini tarihten örnekler vererek açıklayan Yılmaz şunları söyledi: "Ben buraya gelirken bir dostum 1400 yıl önce cereyan etmiş bir hadiseyi ne diye dile getiriyorsunuz, bugün ölen şehitlerimiz gençlerimiz var dedi. Ben de ona bu bir zihniyet meselesidir, Hz. Hüseyin bir semboldür. Her zaman bir Yezid olacaktır ve onun karşısında da bir Hüseyin var olacaktır."

Hz. Hüseyin'i anmak için toplandıklarını, O'nun bir sembol olduğunu belirten Yılmaz; "Evet o bir semboldür ve mücadele etmiştir. Neyle mücadele etmiştir? İstibdad ile krallıkla mücadele etmiştir. Malumunuz Hz. Peygamberimizin vefatından sonra halifeler seçimle iş başına geldiler. Buna itiraz edenler tarihte olmuştur. Bugün de farklı görüşler vardır. Ama şu bir hakikattır ki krallık, istibdad idaresi kötü bir idare tarzıdır. Muaviye'nin yaptığı en kötü bidat, hayatta iken oğlunu veliaht ilan etmesi ve halktan biat almasıdır. Hz. Hüseyin, Abdullah İbn-i Abbas, Abdullah İbn-i Ömer gibi bir kaç kişinin dışında herkes Yezid'e biat ettiler. Korkuyorladı. Konuşma özgürlüğü yoktu, fikir özgürlüğü yoktu. İstemeye istemeye biatta bulundular. Bu kötü bir adetti. Emevilerden sonra bu adet Abbasiler'e geçti, daha sonra Osmanlılara geçti. Devleti ya bir kişi yönetir veya bir hanedan yönetir oldu. Bakınız tarihimizde çocuğunu katleden padişahlar olmuştur. Kardeşlerini ö

Bu haberler de ilginizi çekebilir