Mümtaz'er Türköne: Bu üniversite, bu yargı ve bu medya ile...
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Pazar, Kasım 8 2015
Şehir Üniversitesi, Türkiye'nin parlak üniversitelerinden biriydi; ta ki, son zamanlarda üniversiteyi karıştıran rektör atamasına kadar.

Şehir Üniversitesi, Türkiye'nin parlak üniversitelerinden biriydi; ta ki, son zamanlarda üniversiteyi karıştıran rektör atamasına kadar.
Vakıf üniversiteleri, mütevelli heyetlerin kontrolü altında olduğu için, kamu kaynaklarını kullanan devlet üniversiteleri gibi “dediğim dedik” rektörlere sahip değiller. Yine de önerilen Ali Atıf Bir, bu üniversitenin şanına yakışır parlaklıkta bir isimdi. Maalesef bu isim etrafındaki tartışma akademik nitelikleri etrafında değil, iktidara yakınlığı-uzaklığı nispetinde yürütüldü. Sonunda daha yeni seçimden çıkan iktidarın dediği oldu, atama geri alındı. Sonuç? Siyasetin bu kadar nüfûz ettiği bir üniversitenin akademik performansından artık hiçbir şey bekleyemezsiniz. Örnek o kadar temsil edici ki, siyasî tarafgirlik vakıf üniversitesinin yönetim sorunu olmaktan çıkıyor, Türkiye'deki YÖK düzeninin röntgenini veriyor. Bu tartışma, rektör atamasına onay veren merci olarak YÖK'e intikal ediyor. YÖK, resmî bir açıklama yaparak önlerine gelen atamayı gündeme bile almadıklarını iftiharla belirtiyor ve “onayladı” iddiasını da, keskin bir polemik üslubuyla “...'ahlâk temelinde bir medeniyet inşası iddiasına' sahip kişiler tarafından ortaya konulan bu kasıtlı yanıltma girişimi...” diye, “gayrı ahlakî” bularak şiddetle kınıyor. Bu sefer de iktidardan yayılan bu siyaset mikrobunun YÖK'ü nasıl mefluç ettiğini anlıyorsunuz. Baksanıza normal prosedür içinde yapması gerekeni yaptığını düşünenlere YÖK “ahlaksız” demiş oluyor. Siyasete bu kadar angaje bir YÖK düzeninin gölgesinde, ne araştırma ne eğitim alanında ot bile yeşermez. Eğer akademik öncelik ve rutin kurallar veya normal olan “ahlaksızlık” olarak görülüyorsa bu düzende hiçbir düzeyde objektif ilim ahlâkına ve akademik liyâkate rastlayamazsınız.
Nokta Dergisi'nin yayımladığı günlüklerde AK Parti kurmaylarının şikâyetçi olduğu üniversite işte tam olarak böyle bir üniversite. Ölçüler değişince, evrensel akademik ölçülerin yerini “iktidara yakınlık” alınca, üniversitelerin eğitim verdiği öğrenciden de ürettiği bilimden de hayı
Vakıf üniversiteleri, mütevelli heyetlerin kontrolü altında olduğu için, kamu kaynaklarını kullanan devlet üniversiteleri gibi “dediğim dedik” rektörlere sahip değiller. Yine de önerilen Ali Atıf Bir, bu üniversitenin şanına yakışır parlaklıkta bir isimdi. Maalesef bu isim etrafındaki tartışma akademik nitelikleri etrafında değil, iktidara yakınlığı-uzaklığı nispetinde yürütüldü. Sonunda daha yeni seçimden çıkan iktidarın dediği oldu, atama geri alındı. Sonuç? Siyasetin bu kadar nüfûz ettiği bir üniversitenin akademik performansından artık hiçbir şey bekleyemezsiniz. Örnek o kadar temsil edici ki, siyasî tarafgirlik vakıf üniversitesinin yönetim sorunu olmaktan çıkıyor, Türkiye'deki YÖK düzeninin röntgenini veriyor. Bu tartışma, rektör atamasına onay veren merci olarak YÖK'e intikal ediyor. YÖK, resmî bir açıklama yaparak önlerine gelen atamayı gündeme bile almadıklarını iftiharla belirtiyor ve “onayladı” iddiasını da, keskin bir polemik üslubuyla “...'ahlâk temelinde bir medeniyet inşası iddiasına' sahip kişiler tarafından ortaya konulan bu kasıtlı yanıltma girişimi...” diye, “gayrı ahlakî” bularak şiddetle kınıyor. Bu sefer de iktidardan yayılan bu siyaset mikrobunun YÖK'ü nasıl mefluç ettiğini anlıyorsunuz. Baksanıza normal prosedür içinde yapması gerekeni yaptığını düşünenlere YÖK “ahlaksız” demiş oluyor. Siyasete bu kadar angaje bir YÖK düzeninin gölgesinde, ne araştırma ne eğitim alanında ot bile yeşermez. Eğer akademik öncelik ve rutin kurallar veya normal olan “ahlaksızlık” olarak görülüyorsa bu düzende hiçbir düzeyde objektif ilim ahlâkına ve akademik liyâkate rastlayamazsınız.
Nokta Dergisi'nin yayımladığı günlüklerde AK Parti kurmaylarının şikâyetçi olduğu üniversite işte tam olarak böyle bir üniversite. Ölçüler değişince, evrensel akademik ölçülerin yerini “iktidara yakınlık” alınca, üniversitelerin eğitim verdiği öğrenciden de ürettiği bilimden de hayı
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Rezan Epözdemir, Terim'e neden 5 buçuk milyon TL transfer etti?2.14 yıl sonra yeni operasyon kararı!3.MHP'li Yıldız'ın kapsam dışı kalanlar 'sabretsinler' çıkışı siyasiler için de bir anlam taşıyor mu?4.'Ukrayna'daki savaş 90 gün içinde sona erebilir!'5.AKP'li Şamil Tayyar'ın dediği çıkmadı! ”Bu karar, Saran’ın değil, Fenerbahçe’nin gücüdür”
6.Melih Gökçek mahkum oldu: 20 bin tl tazminat ödeyecek!7.Kamu personeline nefret operasyonu: 8 ilde 20 kişi hakkında gözaltı kararı8.Can Holding soruşturmasında yeni gelişme!9.OYAK'ta neler oluyor? Üyeler deprem yardımları tutarsız olunca hesap sordu!10.Sadettin Saran gözaltındayken, Ali Koç'tan başkanlık çıkışı

PROF. DR. OSMAN ŞAHİN

SAFVET SENİH

CUMA KARAMAN

ERTUĞRUL İNCEKUL

HÜSEYİN ODABAŞI
ÇOK OKUNAN HABERLER







