Mümtaz'er Türköne: H.Karaman'ın çağrısında Müslümanları fitne, fesada sürükleyecek tehlike var

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Ekim 20 2015
“AK Parti'ye oy verilmelidir” diyor Hayrettin Karaman, gazetesindeki köşesinde; sebeplerini de kendince tek tek sıralıyor.
Mümtaz'er Türköne: H.Karaman'ın çağrısında Müslümanları fitne, fesada sürükleyecek tehlike var
“AK Parti'ye oy verilmelidir” diyor Hayrettin Karaman, gazetesindeki köşesinde; sebeplerini de kendince tek tek sıralıyor.

O sebeplerden bir tanesi  ülkemizde yaşayan çoğunluğa şaka gibi gelen “İnsan hak ve özgürlüklerine dayalı demokrasiyi ikmal etmek üzere önemli reformlar yapması” imiş. Diğerleri İmam-Hatipler'in önünün açılması, sekiz yıllık eğitimin kaldırılması gibi devletin din üzerindeki tekelini kuvvetlendiren icraatlar ve semboller; arada Çamlıca'ya cami yaptırmak da var. Hayrettin Hoca gazeteci sıfatıyla sadece siperlikten ibaret mürettip şapkasından imam sarığına, akademisyen cübbesinden âlim postuna kadar farklı kimlik ve kisvelerle arz-ı endam ettiği için bu çağrıyı nereye yerleştireceğimiz tartışmalı. “Bir âlimin ‘filanca partiyi yercih edin' fetvası vermesi caiz midir?” sorusuna “caizdir” cevabı veren birine bile artık “âlim” değil sadece “partizan” diyeceğimize göre, demek ki ilminden bahsetmiyoruz. Karaman kendisini “sahih usule dayanarak sahih İslâm'ı günümüzün insanlarına anlatmak”la görevli “Müslümanların rehberi İslâm alimleri”nden saymasa, ve üstüne basa basa “doğru İslâm'ı, İslâm alimleri anlamışlardır” diye ikide bir tekrarlamasa aslında sorun da olmayacak; bazı köşe yazarları gibi reyini açıkladığını düşüneceğiz. Şimdi nedir bu? Bir İslâm âliminin fetvası mı?

Ali Bulaç da “müfessir ve fakih” unvanlarını hak eden bir âlim ve dün Karaman'ın fetvasının tam tersini yazdı. İktidarı alenen “bir şeyi gizlice almak” anlamına gelen “ğalul” suçunu işlemekle itham ediyor: “Usulsüzlük, yolsuzluk, suiistimal, rüşvet, komisyon, iktisadî politikaların bir zümrenin lehine göre düzenlenip yürütülmesi, ihalelerin belli çevrelere verilmesi ve siyasetin kamu bütçesinden finanse edilmesi bu kapsama girer” diye adeta “AK Parti'ye niçin oy verilmemeli” hükmünün gerekçelerini sıralıyor.

Bir şeyin doğru olduğunu savunmak  ile yanlışlığını öne sürmek aynı şey değildir; bir faydayı temin etmekle bir zararı önlemek gibi. H

Bu haberler de ilginizi çekebilir