Mümtaz'er Türköne: Yüzde 41 oy, 'Türk tipi başkanlık'a hayır oyu idi; Yüzde 49'u ise koalisyona hayır oyu
⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Salı, Kasım 3 2015
"Bu kadar yüksek bir oy, bu kadar açık ara bir seçim zaferi birçok kişiyi ağırlığı altında ezer."

Şahsen payıma düşeni kabul ediyor ve anlamaya çalışıyorum. Bizimki bir politik duruştu, sonuçta toplumun ağırlıklı tercihine saygı göstermek ve kendimize çeki-düzen vermekle mükellefiz. Peki o kadar profesyonel kamuoyu araştırma şirketi bu seçim sonucunun altında nasıl böyle un ufak oldu? İşleri sadece seçmenlerin eğilimini doğru okumak olan, bu iş için yüzlerce adam çalıştıran ve tonlarca para harcayan araştırma şirketlerini neyle açıklayacağız? Muhalefet partileri mutlaka kendileri için mazeretler üretecek ve gelecek seçime kadar bir çıkış yolu bulacaklardır. Asıl bu sonucun altında kalan ana aktörün AK Parti olduğunu anlamak için galiba biraz zaman gerekecek. AK Parti böyle bir seçim sonucu beklemiyordu, en fazla tek başına iktidar getiren sınırlarda dolaşmayı umuyordu. Sebebi, Davutoğlu'nun balkon konuşmasına sıkıştırdığı bir cümlenin içinde bulabiliriz. "Güvenliği özgürlüğe, özgürlüğü güvenliğe asla feda etmeyeceğiz." sözü, 1 Kasım seçimlerinin en temel parametresinin bu ikilem üzerine kurulduğunu ifşa ediyor. Halkın sessiz sedasız ve en ufak bir işaret vermeden AK Parti'nin peşine takılması bu ikilemin eseri olmalı. Korku, bütün saikler içinde en belirleyici olanıdır. Bir şeyden korkan insan, bütün diğer önceliklerini iptal eder ve korkunun kaynağından uzaklaşmaya çalışır. Seçim sonucu, son beş ayda ortaya çıkan manzaranın yol açtığı korkunun sonucu olmalı. Bu manzara içinde sadece terör tehdidi yer almıyor, herhangi bir terör tehdidi ile baş edebilecek alternatif bir iktidar örüntüsüne dair hayal kırıklığı da bulunuyor. Koalisyon ihtimali, her ne kadar Saray'ın tahkimatı yüzünden gerçekleşmemiş olsa da, korkunun egemenliği için yeteri kadar tecrübe yaşatmış olmalı. Davutoğlu'nun beyaz Toros üzerinden hatırlattıkları, güvenlik-özgürlük ikileminin somutlaşmış ifadesi olarak hatırlanmalı.
Peki şimdi ne olacak?
Şayet AK Parti aldığı oyla, sınırlarda gezinen bir temsiliyet yakalasaydı, iktidar üretebilmek için eski tartışmaları ve kutuplaştırmaları sürdürmeye mecbur kalabilirdi. Bu kadar ne
Peki şimdi ne olacak?
Şayet AK Parti aldığı oyla, sınırlarda gezinen bir temsiliyet yakalasaydı, iktidar üretebilmek için eski tartışmaları ve kutuplaştırmaları sürdürmeye mecbur kalabilirdi. Bu kadar ne
Bu haberler de ilginizi çekebilir
En Çok Okunanlar
1.Süper ligde top koşturan futbolcuya silahlı saldırı: Durumu kritik!2.AB'ye ilticada 'Ruanda modeli': Sığınmacılar Mısır, Fas ve Tunus gibi ülkelere gönderilecek3.'Soruşturmada 100'e yakın isim var': Kimlerin başı yanacak?4.Zelenskiy'den endişelendiren savaş açıklaması...5.Habertürk'ün eski GYY Veyis Ateş adliyeden uyuşturucu testine gönderildi!
6.MSB'den İHA savunması: Neden Türkiye'nin göbeğine gelene kadar düşürülmedi?7.Dünyanın en pahalı şehirleri açıklandı: İstanbul'un listedeki sırası dikkat çekici8.Bomba Kulis: ''Hakan Fidan görevden alınacak. Yerine kim gelecek?''9.Zehra Kınık'a ödül gibi ceza10.Ufuktaki operasyonun şifreleri AKP'li Tayyar'dan: Başkan yardımcısı sevgilisini kamu kurumuna aldırıyor

PROF. DR. OSMAN ŞAHİN

SAFVET SENİH

NUMAN YILMAZ YİĞİT

CUMA KARAMAN

ERTUĞRUL İNCEKUL
ÇOK OKUNAN HABERLER

Süper ligde top koşturan futbolcuya silahlı saldır...

AB'ye ilticada 'Ruanda modeli': Sığınmacılar Mısır...

'Soruşturmada 100'e yakın isim var': Kimlerin başı...

Zelenskiy'den endişelendiren savaş açıklaması...

Habertürk'ün eski GYY Veyis Ateş adliyeden uyuştur...


