[Murat Çetin] Bir sabah uyandım ki!

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Mayıs 11 2023
7 yıla yakın bir süredir zindanlarda tutulan bir Yusuf’un dilinden….
MURAT ÇETİN 


Seçim haftasındayız. Bu yazı burada bir hafta kalacak ve siz bu yazıyı hem seçim öncesinde hem de seçim sonrasında okuyabileceksiniz. Seçim süreci boyunca ve dahası bir yılı aşkın süredir yazılması gerekenleri yazmaya çalıştık ve bundan sonra da dilimiz döndüğü sürece yazmaya çalışacağız. Belki bu yazıda da AKP Lideri Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı ve diğer liderlere ilişkin çok şey yazılabilirdi. Ama ben öyle yapmayacağım, sözü 2016 darbe zulmünden bu yana hala hapiste (bizim için Medrese-i Yusufiye) olan bir kardeşimize, Yusuf’umuza bırakmak istiyorum. Yazdığı her cümle, kelime, koyduğu her nokta, virgülün benim yazmak istediğim yazılardan daha etkili olacaktır bundan emin olun. Yusuf’un yazdıklarına kulak verin ve bu seçimin bir anlamda- sebeplere riayet etmesi açısından- ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlayın ve anlayalım… Kalem Yusuf’ta…. 

“Uyuyormuşum bilmezdim. 

Bir sabah uyandım ki; bir ülke 1984’nü yaşıyor. Demokrasinin elleri arkadan kelepçeli ve susuyor halk. Sıcak bir ayaz emeğimi, gençliğimi, hayallerimi katlediyor. Kantlarım ve özgürlüğüm paramparça…


Bir sabah uyandım ki; ev aramamaları, nezaret, sorgu, zorla yürütülme, hapis, tecrit, ihraç… Sıralanmıştı artarda. Anlamıştım, bir pusu idi bu ve ben artık akrebin kıskacındaydım. 


Hakaret, çıplak arama, taciz, tecavüz meşrulaşmıştı. İşkence açılış faslıydı böyle zamanların. Tutanaksızdı yumruklar. Ortak yayın yapan televizyon kanallarında ortak düşmandım. Tek dişi kalmış canavar olan medeniyet suskundu. Aileme haber veremiyorum. Görüş, telefon, mektup yoktu. Beni öldü biliyorlarmış. Günler sonra ilk telefon görüşmesi, konuşma yok, sadece hıçkırık sesi.


Bir sabah uyandım ki; Meriç suyu taşıyor benim yüreğimi

Bu haberler de ilginizi çekebilir