Musul eski Başkonsolosu: Batının 'Arap Baharı' diye tutturduğu bir fantaziydi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Aralık 2 2015
CHP Ardahan Milletvekili, Türkiye'nin eski Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz, Ortadoğu coğrafyasının bir derinliği olduğunu belirtti. Yılmaz, "Batının burada 'Arap Baharı' diye tutturduğu bir fantaziydi, çok böyle akademik bir fantaziydi, diplomatik bir gerçekliği olmayan bir şeydi ve biz bunu gördük. Bu fantazi Libya'da tosladı, Mısır'da tosladı, Suriye'de tosladı duvara. Bu fantazinin gerçek olduğu bir ülke var mı 'Arap Baharı'yla demokrasinin geleceği iddiasına ilişkin. Bir ülke kaldı mı?" dedi.
CHP Ardahan Milletvekili, Türkiye'nin eski Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz, Ortadoğu coğrafyasının bir derinliği olduğunu belirtti. Yılmaz, "Batının burada 'Arap Baharı' diye tutturduğu bir fantaziydi, çok böyle akademik bir fantaziydi, diplomatik bir gerçekliği olmayan bir şeydi ve biz bunu gördük. Bu fantazi Libya'da tosladı, Mısır'da tosladı, Suriye'de tosladı duvara. Bu fantazinin gerçek olduğu bir ülke var mı 'Arap Baharı'yla demokrasinin geleceği iddiasına ilişkin. Bir ülke kaldı mı?" dedi.

Rusya'nın gururu kırılmış büyük bir devlet psikolojiyle davrandığına dikkat çeken Yılmaz, "Bu krize mutlaka doğrudan görüşmelerle Rusya ile bir çözüm bulmamız gerekiyor. Bu krizin Türkiye'ye direkt ve dolaylı etkileri olacak. Rusya bu krizi Akdeniz'de fırsata çevirmek istiyor. Bizim akıllı ve uyanık olmamız gerekiyor. Ukranya krizinde gördük; Batı Ukranya üzerinden Rusya'ya vurdu şimdi Türkiye üzerinden Rusya'ya vurma stratejisine biz düşmemeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Yılmaz, Suriye'de çok kirli bir savaş yapıldığını ve bu kirli savaşın kazananının çok az olduğunu söyledi. Şu an Suriye'de kaybedenleri açıklayan Yılmaz, şu ifadeleri kullandı: "Suriye'de dönümüşü sağlayamadığı, geçişi sağlayamadığı için Suriye'nin mevcut haliyle toprak bütünlüğünü, egemenliğini sağlayamadığı için Esad kaybetti. Ülkede kontrol ettiği topraksal alanı IŞİD'e kaptırdığı için sünni çoğunluğu kaybetti. Esad'ı bütünlükçü bir Suriye'de tutamadığı için ve olayları istediği gibi kontrol edemediği için İran kaybetti. Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar başlangıçta öngördükleri şekilde üniter bir Suriye'nin kalması ama sadece yönetimin demokratikleşmesi yönündeki başlangıçtaki dile getirdikleri söylemler nedeni ile bugün duvara dostlamış durumda ve bu üç ülke kaybetti. Ulusal güvenliğine en büyük tehdit olarak gördüğü ABD, IŞİD tehdidiyle kaybetti. Bugün mülteci krizine maruz kalan ve mülteci krizinin etkilerini yaşayan ve bundan çıkış yolları aramak isteyen ama bir türlü tam manada bulam

Bu haberler de ilginizi çekebilir