Mutlu bir yuvanın temeli annedir

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Mayıs 13 2020
Evet, analarımız; başımızın tâcı, dertlerimizin ilâcıdır.
MEHMET ALİ ŞENGÜL 

       Hz. Âdem’in (as) dünyâya adımını atması ile insanlık, Hz.Havva annemizin gelmesiyle de âile kavramı başlamıştır. Eskimeyen, alternatifi olmayan, kıyâmete kadar devam edecek âile mefhumu, sıcak ve huzur dolu bir yuvadır. 
      Yuva, neslin devamını sağlayan bir mekandır. Efendimiz (sav), “Mü’minin yuvası, cennetin bir köşesidir.” buyurmuşlardır. Âile, ‘çekirdekten meyveye’ benzetmesi ile ifâde edilmiş, âile bir ağacın çekirdeğine, çocuklar da o ağacın meyveleri olarak değerlendirilmiştir.
      Nisa sûresi 1. âyette Cenâb-ı Hakk; “Ey insanlar! Sizi bir tek candan yaratan ve ondan da eşini yaratıp o ikisinden de birçok kadınlar ve erkekler türeten Rabbinize karşı gelmekten sakının..”
     Mü’minun sûresi 12-16 arası âyetlerde ise; 
    ”Şu bir gerçektir ki Biz insanı süzme çamurdan yaratırız.Sonra onu nutfe (sperm) halinde sağlam bir yere yerleştiririz. Sonra nutfeyi (rahim cidarına) yapışan bir hücreye, bunu da mudgaya, yani birçiğnem et görünümündeki varlığa, mudgayı kemiklere dönüştürür, sonra da kemiklere et giydirip, derken yeni bir yaratılışa mazhar ederiz. İşte bak da Allah’ın ne mükemmel yaratan olduğunu bir düşün! Ve bütün bunlardan sonra, siz ey insanlar, ölürsünüz. Sonra büyük duruşma (kıyamet) günü diriltilirsiniz.“ buyurmaktadır.

     Âile, aynı zamanda bir mekteptir. Baba o mektepte idâreci, anne de muallime olarak vazîfe yapar. O mektebin talebeleri ise, birinci derecede kendi çocuklarıdır. Âile, henüz çocukları yokken, yaratılış gâyelerine uygun kendilerini çok iyi yetiştirmelidirler. Âile reisi olarak baba, evvelâ kendisi çok iyi okumalı, çok iyi tanımalıdır. Sağlıklı bir yuvanın sağlıklı fertlerden oluşacağı unutulmamalıdır.
     Âlak sûresi 1-5 arası âye

Bu haberler de ilginizi çekebilir