Narsistler kariyer basamaklarını neden hızlı tırmanır?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Çarşamba, Eylül 29 2021
Narsist CEO'ların yarattığı tehlikeler konusunda epey yazı yazılmıştır. Bu kişiler şirketlerde bireyci bir kültürün yayılmasına, işbirliğinin ve bütünlüğün bozulmasına neden olurlar. Şirketin uzun vadede dayanıklılığını olumsuz etkileyecek hızlı ve riskli kararlarıyla bilinir bu insanlar. Bir de idari yolsuzluklar, vergi kaçırma girişimleri vb. ile…

Yönetim bilimi alanında araştırma yapanlar, 2001'de enerji şirketi Enron'un çöküşünü örnek gösterip, narsistliğin şirketleri yıkıma götürebileceğini bile söyler.

Peki, narsist liderlerle ilgili bu kadar kaygı verici sorunlar dile getirilirken nasıl oluyor da aşırı özgüvenli ve kendisini merkeze alan bu insanlar lider pozisyonlara gelebiliyor? Narsistlerin hırsları ve güç zehirlenmesinin terfilerinde bir rolü var mı? Yoksa narsist liderler ortalama bir işyeri açısından çok da yaygın görülen bir sorun değil mi?

İtalyan araştırmacıların yayımladığı yeni bir araştırma, bu sorulara cevap aradığı gibi, şirketlerin çalışanlarını seçme ve ödüllendirme yöntemleri konusunda da ilginç veriler sunuyor.

'Yıldızlar' nasıl doğuyor?

Narsist kişiliklerin diğer insanlardan daha hızlı ilerleyeceğini düşünmek için yeterince neden var. Tevazu sahibi olmayan bu kişiler kendilerini iyi 'pazarlayabilir', çok saygı hak etmediklerinde bile katkılarının görülmesini sağlayabilirler. 2017'de yapılan bir araştırma, narsistlerin kendi performanslarıyla ilgili abartılı algılarının, gerçek başarılarının objektif ölçütleriyle eşdeğer olmadığını göstermişti.

Kendileri hakkında abartılı düşünceleriyle narsistler ayrıca geleceğe yönelik daha yüksek hedefler koyabilir ve bununla patronlarını ya da işe alım için mülakat yapan kişileri etkileyebilir.

Ancak bunların hiçbiri kaçınılmaz değildir. Narsist kişiliklerin sürekli dikkat çekmek için açlık göstermesinin, etraflarındaki insanları yabancılaştırdığı da söylenebilir. Adil bir dünyada, temelsiz kibir bir süre sonra ortaya çıkar ve daha alçakgönüllü insanların samimi çabası yerini bulur. (Tıpkı Ezop masallarında sebatkar kaplumbağa ile kendini beğenmiş tembel tavşanın yarışının sonu gibi).

Bugüne değin bu iki senaryodan hangisinin daha gerçek olduğu bilinmiyordu. İtalya'daki Bozen-Bolzano Özgür Üniversitesi'nde doçent Paola Rovelli ile Milano Politeknik Üniversitesi'nde doktora öğrencisi Camilla Curnis bunu araştırmaya ka

Bu haberler de ilginizi çekebilir