Ne Çabuk da Geçti Yıllar

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazar, Aralık 29 2024
Samanyoluhaber.com yazarlarından Harun Tokak, pazar günleri yayınlanan köşesinede, yeni yıla sayılı saatler kala 'Ne Çabuk da Geçti Yıllar' başlığıyla bir yazı kaleme aldı.



Ne Çabuk da Geçti Yıllar

Bir yılın daha son günleri…
Pırıl pırıl bir İskandinav akşamında eşimle yürüyorum.
Sokaklar bize tahsisli gibi tenha…
Adımlarımız ağır.
Evlerin önleri, camları, ağaçlar ışıl ışıl…
Güneşe hasret İskandinav ülkeleri kışın kasvet ve karanlığını bu ışıklarla aydınlatmaya çalışıyor.
Gökyüzü pırıl pırıl.
Mehtap bütün sevecenliği ile gülümsüyor.
Ne çabuk da geçiyor yıllar.
Kutup yıldızına yaptığımız yolculuklar…
Cami kürsülerinden, minare gölgelerinden yükselen sesle tanıştığımız İzmir günleri…
Gecesinde ayrı, gündüzünde ayrı koştuğumuz Akdeniz sahilleri…
Sonra Şark’ın güzel insanları ile geçirdiğimiz yıllar.
Genç cumhuriyetin başkenti Ankara günleri…
İstanbul günleri ise unutulur gibi değil.
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’nın herkesi ve her kesimi kucakladığı İftar Sofraları, Hoşgörü Geceleri, Abant ve Diyalog Avrasya Toplantıları unutulmaya yüz tutmuş yaz rüyaları gibi.
Bülent Korucu’nun dediği gibi şimdiki nesillere anlatsak ‘Bunlar gerçekten yaşandı mı?’ diyecekleri türden güzellikler harmanı.
Bir zamanlar güzel ülkemizde çok güzel toplantılar, çok güzel geceler oluyordu.
Yılbaşı ışıkları, elimden tutup o güzel gecelerden birine götürüyor beni.
1997’nin son günleri…
Anadolu insanı Türk Okulları’yla Asya ve Afrika baharını hazırlarken, içeride fikri ve ideolojik hareketler hala kendi eylemlerini sorguluyordu.
1960’lı ve 1970’li yıllar boyunca süren sağ-sol çatışmaları sadece meydanlarda bitmişti. Kafalar, zihinler, beyinler, ideolojik duvarlarla örülü idi.
Birilerinin çıkıp güçlü ve inandırıcı bir sesle iç barış için bir çağrıda bulunması gerekiyordu.
O günlerde en güçlü ve inandı

Bu haberler de ilginizi çekebilir