Neyle kıyaslıyorsunuz? Hangi terazi tartar bunu?

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Mayıs 11 2017
Geçmiş darbe soruşturmalarında birkaç yüz tutuklunun Silivri güncesi ile bu bir mi? O günlerde kimsenin kurumuna, medyasına, şirketine, akrabalarına bir şey olmadı. Tutukluların hiçbiri işini, maaşını, lojmanını dahi kaybetmedi. Kesinleşmiş, onanmış yargı kararlarına rağmen Genelkurmay bir kısmını normal yollardan emekli etti, bir kısmına da tekrar kadro verdi. Cezaevindeyken gazetesine yazı yazan, aday olup milletvekili seçilenler var. Tutuklu yakınlarına ve avukatlarına, başta Doğan Grubu olmak üzere, medyanın yarıdan çoğu, TV’lerini, gazetelerini açmadı mı? Neyi kıyaslıyorsunuz? Yüzbinlerce insanın malına, mülküne el konulmuş, çalışma hürriyetleri, pasaportları iptal edilmiş, canına kast ediliyor! Egemenlerin dediği gibi, adeta “bizi gebertin” diye yalvarması bekleniyor! Hangi terazi tartar bunu?
Neyle kıyaslıyorsunuz? Hangi terazi tartar bunu?

Gazeteci Tarık Toros tr 724'teki bugünkü yazısında Hizmet Hareketi'ne yönelik kitlesel yok etme sürecini anlattı. Bugün yaşananların Ergenekon ve Balyoz süreciyle kıyaslanamayacağını söyleyen Toros, medya ve aydınların yaşananlar karşısındaki sessizliğini de sert sözlerle eleştirdi. İşte o yazı:

YAPANIN YANINA KÂR KALDIĞI BİR ÜLKE

 Muazzam bir kıyım yaşanıyor ve büyük bir beyin göçü var. Sadece, 15 Temmuz soruşturmaları veya OHAL kararnameleriyle tasfiye edilenler değil, yetişmiş insan gücü Batı’ya taşınıyor. Çocuğuna okul bakıyor, ev bakıyor, iş bakıyor, hazır pasaportu geçerliyken bavullarını topluyor.

28 Şubatçıların yapmadığı, yapamadığı bir kıyım bu. Tarihin tecellisine bakın ki, “28 Şubat ürünü” denilen AKP eliyle, o gün başladıkları işi güya tamamlıyorlar. O günkü Hürriyetçiler, Sabahçılar, Milliyetçiler, “düğmeye basıldı” gibi başlıklarla operasyonları destekliyor. Her gün mü düğmeye basılır? Millet, üzerine basıla basıla bir hal oldu yahu!

Her şey aslına rücu edermiş, yani dönermiş. İzliyoruz. 28 Şubat’ın keskin medyası ve kalemleri, isim isim, rütbe rütbe görevde. Çekirge’ler, Bila’lar, Özkök’ler, Ergin’ler, Şafak’lar, Batı Çalışma Grubu (BÇG) unsurları ve dahası.

HANGİ TERAZİ TARTAR BUNU?

İçerideki bazı gazetecileri nazara verip “İkinci Silivri Trajedisi” diyenlere itirazım var. Doğru, büyük bir trajedi yaşanıyor lakin sadece Silivri’de değil, Sincan’da, 81 vilayetin tamamında ağır insan hakları ihlalleri, hukuksuzluk, işkence vs. gibi kötü muamele var. Geçmiş darbe soruşturmalarında birkaç yüz tutuklunun Silivri güncesi ile bu bir mi? O günlerde kimsenin kurumuna, medyasına, şirketine, akrabalarına bir şey olmadı. Tutukluların hiçbiri işini, maaşını, lojmanını dahi kaybetmedi. Kesinleşmiş, onanmış yargı kararlarına rağmen Genelkurmay bir kısmını normal yollardan emekli etti, bir kısmına da tekrar kadro verdi. Cezaevi

Bu haberler de ilginizi çekebilir