Rusya’nın Ukrayna'ya girerek dünyaya gözdağı vermesini yakın dönemdeki olayları hatırlayarak yorumlamaya çalışalım. Öncelikle Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in danışmanı Prof. Dr. Aleksandr Dugin’e dikkat çekmek istiyorum. Dugin, Rusya, Türkiye ve tüm Avrasyalı güçlerin ABD karşısında durmak için Avrasyacılık yolunu tercih etmeleri gerektiğini savunan önemli bir isim. Türkiye’ye sık sık gelen ve AKP Hükümeti’yle çok iyi diyalogları olan Dugin, yazdığı kitaplarda bugünkü Rusya’nın politikalarını önceden ifade eden kişilerden biri. Bir dönem benzer hayalleri Ahmet Davutoğlu’da Stratejik Derinlik adlı eserinde ve üniversite kürsülerinde seslendirmiş hatta yazdıklarını Orta Doğu’da mevcut hükümetle uygulamayı denemişti. Şimdilerde benzer bu görevi Doğu Perinçek ve zihniyeti Rusya yanlısı olarak üstelenmiş durumda.

Putin, yıkılan SSCB’yi ayağa kaldırmak için önce iç politikasını düzeltti sonra da batıya satacağı enerjinin koridorlarını belirli bir seviyeye getirdi. Şanghay İşbirliği Örgütü ile İran, Çin, Hindistan gibi devletlerle ortaklık kurdu. Sonra derinden Orta Asya’daki devletlere müdahale etti. Kendini güçlü ve kararlı hissettiği anlarda uluslararası arenaya diş geçirmeye başladı. Rusya, doğrudan NATO'yu karşısına almak yerine bu birliği zor duruma düşürecek hamleler yapmayı tercih etti. Örneğin Suriye, Türkiye, Libya, Belarus, Venezuela ve Ukrayna gibi noktalardan büyük hamleler yaptı. Rusya’yla ilgili kısaca yaptığım bu özet çok uzatmadan son yıllarda yaşanan bazı önemli olayları kronojik olarak hatırlatıp yorumları size bırakıyorum.

2003: Rusya, güvenlik işbirliği taslak programını imzalayarak Kazakistan’ı yeni müttefiki yaptı.

2007: Ramazan Kadirov, Putin'in desteği ile Çeçen devlet başkanı oldu ve Çeçenistan Rusya’nın emrine girdi.

2007: Ergenekon davalarıyla Türkiye’deki Avrasya politikasını savunan suç örgütlerine operasyonlar düzenlendi.

2012: Erdoğan Suriye’deki Emevi Camii’nde namaz kılacağız diyerek Suriye’ye askeri operasyon yapma niyetini açıkladı. Erdoğan, Esad’ı tanımayarak İstanbul ve Gaziantep’te Suriye’yi yönettirmeyi planladığı geçici bir hükûmet kurdurdu. Erdoğan, Özgür Suriye Ordusu ve birçok yasadışı örgütü Suriye’deki iç savaşta destekledi. Bu desteğe Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ülkeleri de katkıda bulundu. Ancak Batı olaya çok müdahil olmak istemedi ve Erdoğan daha sonra radikal gruplarla kendine yakın örgütlenmeler oluşturdu.  

2014: ABD’nin ve Avrupa’nın Suriye savaşına fiili olarak girmemesi ve sadece İŞİD’e operasyonlar yapması Rusya’nın ve İran’ın bölgede oyuna girmesine neden oldu.

2015: Rusya, Esad hükûmetinin desteğiyle Suriye İç Savaşı'nda askerî müdahaleye başladı.

2015: Türkiye, Rusya'ya ait savaş uçağını düşürdü. Böylece Soğuk Savaş süreci sonrası ilk kez bir NATO üyesi ülke tarafından doğrudan Rus uçağı düşürülmüş oldu.

2016: Rusya Büyükelçisi Andrey Karlov, Ankara'da suikaste uğradı. İlk kez bir Rus büyükelçisi öldürülmüş oldu.

2016: 15 Temmuz planlanarak bölgenin en büyük ordusu felç edildi. Türkiye’nin Hava Kuvvetleri’ndeki neredeyse tüm pilotları tutuklandı. Türkiye’nin entellektüel ve sağduyulu kesimini oluşturan adet ülkenin beyni ve kalbi olan Hizmet Hareketi’ne mensup yüzbinlerce insan hapse atıldı.

2016: Moskova, Atina, Yeni Delhi, Kazakistan ve New York gibi dünyanın kritik merkezlerinden, Kremlin'e yakın birçok Rus diplomat başından vurularak öldürüldü. Bunların en önemlileri Putin’in sır küpü olarak bilinen Oleg Erovinkin’di.

2016: ABD istihbarat servisleri Rusya'nın 2016 Başkanlık seçimlerine müdahale ettiğine dair bilgileri paylaştı. Trump, Başkanlık döneminde Rusya’ya çok fazla taviz vermekle suçlandı. Ayrıca CIA’nin, Kremlin'in elinde ABD güçlerinin Trump hakkında şantaj malzemesi bulunması ihtimalini inandırıcı bulduğuna dair haberler yapıldı.

2017: AKP Hükümeti ve yandaş medya, “NATO ikinci bir darbe yapabilir” çığırtkanlığı yaparak ordudaki NATO subaylarını da hapse attırmaya devam etti.

2017: Türkiye'nin Rusya ile S-400 anlaşması imzaladı ve Türk-Amerikan ilişkileri çok kritik bir noktaya geldi.

2018: Trump, NATO’yu hedef alan açıklamalar yapmaya başladı ve NATO’nun modasının geçtiğini söyledi. Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Avrupa ordusu kurulması gerektiğini, böylece NATO'da sözü geçen ABD'ye bağımlılıktan kurtulabileceklerini savundu. Bazı AB ülkeleri ise "NATO varken Avrupa ordusuna neden ihtiyaç duyulduğunu" tartıştı.

2019: Amerika ve Avrupa kafa karışıklığı yaşamaya başladı. Araya girecek olan Pandemi bu stratejik hamlelerin biraz unutulmasına neden oldu.

2020: İngiltere yaklaşık 4 yıl önce aldığı Avrupa Birliği'nden ayrılma (Brexit) kararını, tamamladı. İngiltere böylece Avrupa ülkerine ve Rusya’ya kalın bir duvar örerek adeta fırtına öncesi kendi kabuğuna çekildi.

2021: Amerikan askerleri Afganistan'dan aniden ayrıldı. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere dünya ne olduğunu anlayamadı.

2021: Çin, savaş uçaklarıyla sık sık Tayvan hava sahasını ihlal ederek ABD ve müttefiklerine askeri gözdağı vermeye başladı. Çin’in Uygurlar’a yaptığı soykırıma dünya çok fazla ses çıkaramadı. Artık Çin ekonomik ve askeri olarak çok büyümüştü.

2021: Avustralya, ABD ve İngiltere ile imzaladığı AUKUS Paktı'yla birlikte Çin'e karşı ABD'nin yanında olduğunu duyurdu.

2021: Azerbaycan ile Ermenistan arasında çıkan savaşta Rusya iyi bir strateji izleyerek iki ülke üzerinde de ağırlığını koyduğunu dünyaya gösterdi.

2022: Kazakistan'da kimse ne olduğunu anlamadan sokaklar karıştı ve Rusya anında ülkeye müdahale etti.

2022: Rusya Ukrayna’ya girdi.