Obama: Göçmenlere sahip çıkmamak Amerikan değerlerine ihanettir

⏱ Okuma Süresi 3 dk•Yayınlanma Çarşamba, Aralık 16 2015

ABD Başkanı Barack Obama, Suriyeli sığınmacıları, 2. Dünya Savaşı'nda göç eden Musevi mültecilere benzetti. ABD'nin göçmenlerden kurulan bir ülke olduğuna dikkat çeken Obama, göçmenlere sahip çıkmamanın Amerika'nın değerlerine ihanet etmek olacağını söyledi.

Başkan Barack Obama, başkent Washington'daki Vatandaşlığa Kabul Seremonisi'ne katıldı. Amerikan vatandaşlığına kabul edilen 31 kişinin yemin töreninin ardından bir konuşma yapan Obama, göçmenlere sahip çıkılması mesajı verdi.

25 farklı ülkeden insanın bugün Amerikan vatandaşlığına geçiş yaptığını kaydeden Obama, "Birbirinize benzemiyorsunuz. Aynı şekilde ibadet etmiyorsunuz. Ama buradaki değerler bizi adeta bir tek insan gibi birbirine bağladı. Ellerinizi kaldırdınız ve kutsal yemini ettiniz. Sizleri 'Amerikalı dostlarım' şeklinde ilk kez selamlayan kişiler arasında olmaktan gurur duyuyorum" dedi.

"GÖÇMENLİK BİZİM DOĞUŞ HİKAYEMİZ"

Dünyadaki tüm ülkelerin göçmenlere sahip olduğunu ama Amerika'nın bu konuda başka bir ülke olduğunu belirten Obama, "Biz sadece göçmenleri hoş karşılamıyoruz. Biz sadece yeni gelenleri hoş karşılamıyoruz. Biz göçmen doğduk. Biz tam olarak buyuz. Göçmenlik bizim doğuş hikayemiz" şeklinde konuştu. Göçmen ve mültecilerin Amerika'yı canlandırdığını ve yenilediğini kaydeden Obama, ülkedeki ilk 500 şirketin büyük çoğunluğunun göçmenler tarafından kurulduğunu belirtti. Ülkenin teknoloji merkezi sayılan Silikon Vadisi'ndeki şirketlerin birçoğunun göçmen kurucusu olduğunu dile getirdi.

"NASIL DA ÇABUK UNUTTUK"

Geçmişte bazı dönemlerde Amerika'nın göçmenlere kapısını kapatarak değerlerine ihanet ettiğini belirten Obama, "Korkularımıza yenik düştük. Sadece Amerikalı dostlarımıza değil en önemli değerlerimize de ihanet ettik. Bu geçmişte oldu. Buradaki en büyük ironi bu değerlere ihanet eden kişilerin kendilerinin de göçmen ailelerin çocukları olması. Nasıl da çabuk unuttuk. Bir nesil geçti, iki nesil geçti ve biz birden nereden geldiğimizi unuttuk. Her nasılsa 'biz' ve 'onlar' olduğunu