'On binlerce siyasi tutsak arasında kendimi özel görmüyorum'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Ocak 4 2019
Almanya'da yayımlanan 'Junge Welt' ve ABD'de yayımlanan 'Jacobin' için yazılar kaleme alan araştırmacı-yazar Max Zirngast, 2018 yılında Sincan Cezaevi'nde üç ay boyunca tutuklu kaldı.



Bianet'ten Pınar Tarcan'ın haberine göre, 24 Aralık'ta tahliye edilen Zirngast, yaşadıklarını "TKP/Kıvılcım örgütüyle irtibatı olduğu" gerekçesiyle 11 Eylül'de gözaltına alınmıştı.

İlk duruşma tarihi 11 Nisan.

Yaşadıklarını anlatan Zirngast, on binlerce siyasi tutsak arasında kendisini özel görmediğini söyledi. Üç buçuk yıldır Türkiye'de yaşadığını belirten Zirngast, "Viyana'dayken orada öğrenim gören Türkiyeli öğrencilerle tanışmıştım, gelmeden önce de biraz Türkçe biliyordum. Bölgeyle, Türkiye ile ilgileniyordum. Gezi döneminde de hem bilimsel hem gazetecilik gözlemleriyle yazılar yazmıştım" diyor.

Evine sabah 6.00'da polis baskını yapıldığını anlatan Zirngast, "Sabah 5'te tesadüfen kalkmıştım, bir yazı üzerinde çalışıyordum. Uykuda yakalanmadım, o daha kötü bir psikoloji olabilirdi. Kapı çalınca ne olduğunu anlamıştım. Çünkü tam saat 06:00'da Türkiye'de kim gelebilir?" yorumunu yapıyor. 

Baskının Avrupalı değil muhalif olduğu için yapıldığını ifade eden Zirngast, görüşlerini şöyle sürdürüyor:

"Aslında demokratik muhalefete yönelik bir baskındı bu, onun kapsamında ben de alındım. Baya tecrit koşullarındaydık. Arkadaş görüşleri, ziyaretçi talepleri uzun süre onaylanmadı, itiraz ettik, itiraz onaylanmadan çıktık.

Bizim için en büyük problem tecritti gerçekten, mektupların bir çoğu da gelmedi, sevgilimin attığı mektuplar bile gelmedi, yarısından fazlası, onu da üç aydır göremedim. Bunun dışında küçük problemler, su akmıyordu, uzun zaman radyo alamadık. Küçük çaplı hak ihlalleri, öyle diyelim.

Bunlardı en önemli problemler, özellikle uzun süreli kalan tutsaklar varsa, biz şanslıydık, hızlı bir şekilde çıktık.

Bu haberler de ilginizi çekebilir