On üç asır bir arada yaşama kültürü

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cuma, Eylül 5 2025
Samanyoluhaber.com yazarlarından Prof. Dr. Osman Şahin, bir arada yaşama kültürü üzerine dikkat çeken bir köşe yazısı kaleme aldı.
Dünyada diğer din mensuplarına karşı hoşgörülü olmanın, onların da insan haklarından eşit bir şekilde faydalanma hakları olduğunu kabul etmenin tarihi çok eski değildir. On dokuzuncu asırda gelişmeye ve daha çok yirminci asırda uygulanmaya başlayan bu hakların gerçekleştirilmesi demokrasinin oturduğu gelişmiş ülkelerde kısmen başarılı olabilmiştir. Dünyanın geri kalan büyük kesiminde ise başka dinleri ve mensuplarını kabul etme ve haklardan yararlandırma düşüncesi hâlâ tam bir kabul görmemiştir.

 

İşin daha da üzücü yanı ise, yirmi birinci asrın ilk çeyreği biterken dünyada insanların hak ve özgürlüklerden fark gözetmeksizin yararlanabilmelerini savunan ve bu işin bayraktarı ve sahibi olduklarını iddia eden devletlerde ve toplumlarda, aşırı sağcı ve radikal düşüncelerin tekrar yükselişe geçmesi ve kendi dinlerinden ve milletlerinden olmayanları dışlama ve onları kovma gibi düşüncelerin toplumun önemli bir kesimi tarafından kabul görmeye başlamasıdır.

 

Halbuki, İslâm geldiği günden itibaren yeryüzünde temsil edildiği devletlerde, insan haklarından eşit bir şekilde yararlanma hakkı her dinden, dilden, milletten ve kültürden olan insanlara verilmiştir.

 

Bu hususun bütün Müslümanlar tarafından tam bir kabulü ve toplumda tam uygulanabilmesi için Kur’an’da ve Sünnette bu konunun üzerinde çok durulmuş, hem bu haklara uyulması teşvik edilerek Müslümanlar motive edilmişler hem de buna aykırı davrananlar tehdit edilerek bundan kaçınmaları emredilmiştir.

 

Allah Rasûlü’nden sonra ise sahabeler ve alimler bu işe tam anlamıyla sahip çıkmışlardır. Bu sayede her dil, din, millet ve kültüre sahip insanlar herhangi bir ayrıma tabi tutulmaksızın on üç asır boyunca bu haklardan tam anlamıyla yararlanabilmişlerdir.

 

Kur’an’da ve Sünnet’te ortaya konan başka dinlere ait olanların haklarının tespiti ve korunması ile ilgili kısa bir zamanda bir hukuk meydana getirilmiş ve buna “Zımmî Hukuku” adı verilmişti:  

   

Bu haberler de ilginizi çekebilir