Para bitmiş anlaşılan...

Geçen hafta Almanya'dan maddi yardım talep eden Bakan Mehmet Şimşek'in bu talebine olumsuz cevap gelmesinin ardından Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi de sıkıntılardan bahsetmişti. Bugün de Erdoğan, yastık altındakilerin piyasaya çıkarılmasını istedi. Anlaşılan o ki kasa boşalmış!

Erdoğan: Yastığınızın altındaki değerleri çıkarın

TÜMSİAD 7. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmasında iş adamlarına seslen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sincar'a yapılan hava harekatını hatırlattı ve "Bir gece ansızın gelebiliriz" diyerek kara harekatı sinyali verdi.

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) 7. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.

Erdoğan'nın konuşmasından bazı noktalar:

Sınırlarımız ötesinde 3 bini aşkın DAEŞ'li etkisiz hale getirildi. Şimdi hedef Mümbiç. Biz, Amerika, koalisyon Türkiye ele ele verelim. Rakka'yı DAEŞ'e mezar ederiz. Bir gece ansızın gelebiliriz.

Şimdi bunlar tehditlerini vesaire sallayıp dururlar, biz eğer bu tehditlere aldanarak, eğer bu tehditlere bakarak yola çıksaydık Rabbimiz, bugünleri nasip etmezdi. Ama ne dedik "Biz, kefenimizi giydik, yola çıktık"

Bu örgütlerin yıkmaya çalıştığı devlet, bizim devletimizdir. Terör örgütleriyle mücadele, bizim için bir seçenek değil, bir mecburiyettir. Bunun böyle bilinmesi lazım. O yüzden kimse kusura bakmasın. Eğer samimiyseler, terörle mücadelede samimiyseler buradan taviz verilmez. Bugün bizi vuran terör, yarın da onları vuracaktır.

Seçimlerde yaşadık, referandumda yaşadık. Avrupa'nın birçok ülkesinde, bizi içimizden vurmak için teröristleri kullanmadılar mı? Hadi verin bu teröristleri bize, vermezler! Biz, Rabbimizin bizimle beraber olduğuna, bize inandığını bildiğimiz için korkmadan yürüyoruz. Onun için de yola böyle koyulduk, böyle gidiyoruz. Polisleriyle beraber yönetimleri bunu izlerken, "Ne yapıyorsunuz" diyen var mı? Yok!

Türkiye'de bunlara ait ibadethanelere acaba bu tür yazılar ve işaretler konsa, ne derler? İsyan ederler değil mi? Ama biz, onlara ait mabetlere bugüne kadar böyle bir olumsuz bir şey asla yapmadık. Niye? Biz asil bir milletiz.

Sene 64, sene 2017! 54 yıldır kalkıp da şu Avrupa Birliği kapısında Türkiye ile dalganı geçme. Çözeceksen şu işi çöz! Diktatör dersiniz sabır, her türlü hakareti yaparsınız sabır. Nereye kadar sabır? Bir yere kadar. Kardeşlerim, seçim meydanları er meydanlarıdır. Ne sözünüz varsa orada söylemeniz gerekir. YSK bizim hukukumuzda nihai kararı veren mercidir. YSK, kesin kararını da açıklamasına rağmen Danıştay'a müracaat etti. Zaten olumsuz geleceği belli, onunla da yetinmediler Anayasa Mahkemesine gittiler. Şimdi AİHM'ne... Kendilerine çözüm arayanlara sözüm şudur; "Başarıyı yanlış yerde arıyorsunuz. Başarıyı mahkeme kapılarını aşındırarak değil ancak milletin gönlüne girerek elde edersiniz"

2019'un Kasım ayında, 2019'un Mart ayında yeni sisteme göre adımlar atılacak. Cumhurbaşkanlığı seçimi, Milletvekilliği seçimi yapılacak. Heyecanınızı oraya saklayın. Halkoylaması sonuçlarını tartışmanın kıymeti yoktur. Bitti bu iş. Mahkeme kapılarını boşverip, bu seçimlere hazırlanmalarını tavsiye ediyorum. İnşallah önümüzdeki Salı günü, kurucusu olduğumum partiye tekrar üye olacağım. Ardından da 21 Mayıs'ta yapılacak Olağanüstü Kongremizde partinin yeni yönetim şekli belirlenecektir.

Hiçbir şey yapmadan sadece başkalarını suçlayarak başarı elde etmeye çalışarak, böyle hüsrana uğrarsınız. Başarısızlıklarının sebebini doğrudan millete yüklemeye başladılar. Halkçılık kılıfının altına gizledikleri o faşist damar kendini belli etmeye başladı. Mazisine baktığınız zaman görürsünüz. Çok partili döneme girdiklerinden sonra alabildikleri galibiyet yok. Önümüzde yapmamız gereken çok iş var, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için birçok yatırım yapmamız gerekiyor. Özellikle ekonomide, tamamen suni bir şekilde sarsılan dengelerin tekrar yerli yerine oturmasına ihtiyacımız var.

Mart ayı ihracat rakamı açıklandı. Buna göre yüzde 13,6 arttı. Yılın ilk üç ayındaki ihracat artışımız yüzde 9.2 olarak gerçekleşti. Bir önceki yılın oranı ne yazık ki yüzde -6.6 olduğunu görüyoruz. İhacatta ve ithalatta da ilk sırada Almanya'nın oluyor olması düşünülmesi gereken tablo. Demek ki ikimizin de birbirine ihtiyacı var.

Borsa İstanbul Endeksi tarihi seviyelere ulaştı. Döviz kuru yavaş yavaş olması gereken orana geliyor. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla bakımında orada 13. sırada bulunuyor. Uluslararası yatırımlar konusunda çok önemli sinyaller alıyoruz. Ne içeride ne dışarıda kimsenin bekleyeceği milat kalmadı. Koşacağız, koşturacağız. Biz en kötüyü geride bıraktık. Daha iyiye daha güzel yol alacağız.

İstihdamdaki sıkıntıyı, tüm işadamlarıyla gerçekleştirdiğimiz toplantıdan sonra artmaya başladığını görüyoruz. Hedefi yakalayacağız. Valilerimiz bunu adım adım takip edecekler. Valilerimize tekrar sesleniyorum:

Bu işi hafife almayın, tüm yatırımcıları kovalayacaksınız. Sizden biz alabildiğimizin en yükseğini, istihdam etmek suretiyle alacaksınız. Hem fakir fukaraya ekmek hem de istihdamı yükseltmek için.

Biliyorsunuz benim bir başka rahatsız olduğum konu da faiz.. Önümüzdeki günlerde olumlu adımlar atılacağına inanıyorum.

"Yastığınızın altındakileri çıkarın"

İşadamlarına sesleniyorum:

Yastıklarınız altındakileri çıkarın. Büyüt yatırımı. Yatırımı büyüttükçe teşvik kapsamına gir, ciddi yatırımlar elde et. İki taraf da kazansın. Yurtdışından ortaklar getirin, öyle yatırımlar yapın. Daha da güçlenin. Size güçlü olmak yakışır.

Birlikte kazanma ve çalışma çağrısı yapıyorum.

İki kavramın üzerinde özellikle durdum. İstikrar ve güven... Eğer bir ülkede bu ikisi olursa, kalkınmanın önüne kimse geçemez. Bizim ülkede istikrar da var güven de var.

Mesele bu ülkeyi sevmekse, bu milleti sevmekse mesele budur. Ama bunların böyle bir derdi yok. Bizim böyle bir derdimiz var. Biz bu milleti seviyoruz. Milletimiz bir olsun, kardeş olsun, hep birlikte Türkiye olsun buna çalışalım. İnşallah ilk etapta 2019 yılına kadar olan dönemi, 2023'e kadar kalan süreyi çok iyi değerlendiririz. Sevinci, tasası bu millet için olmayanlarla hedefimize ulaşamayız.

Benim Hollanda'da Hüseyin Kurt evladımızı, kardeşimizi ısıran o itler, köpekler ve onları oraya salan polisleri onları yönlendirenler bizim dostlarımız olamaz.

Niye sert konuşmayacağız ya, o bizim kardeşimiz, soydaşımız evladımız. Benim bakanımı arabanın içine mahkum ediyorlar, kendi konsolosluklarına sokmuyorlar, orada Hüseyin Kurt evladımızı köpekler ısıracak "Yine de sert olmasak" sen ne diyorsun ya? Bu, bizim değerler silsilesi içerisinde yeri olmayan davranıştır.

TÜMSİAD, temsil ettiği misyonla işte bu konuda inanıyorum ki örnek bir duruş sergileyecektir. Yönetimde görev alacak tüm kardeşlerimi şimdiden kutluyorum.
<< Önceki Haber Para bitmiş anlaşılan... Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER