Paralel paranoyada gelinen son noktanın adı: Nur

Bakanlık destekli projede, öğretmenin adı Nur olduğu için müdür, 30 projeyi kapattı.

Paralel paranoyada gelinen son noktanın adı: Nur

Paralel safsatasıyla yaşanan skandallar bitmek bilmiyor. Bakanlık destekli projede, öğretmenin adı Nur olduğu için müdür, 30 projeyi kapattı. 32 yıldır Abdülhamid Han ve Bağdadi’nin dualarını okuyan imam da ‘hükümete beddua ediyor’ şikayetiyle sürgün edildi.

1- ADI NUR DİYE BAKANLIK ONAYLI PROJEYE KİLİT VURDULAR

Bugün gazetesinin haberine göre, bakanlık onayıyla, Eyüp Kız İmam Hatip Lisesi’nde bisiklet, okçuluk, fotoğrafçılık kursu başlatıldı. Okul müdürü ‘paralel’ denilerek açığa alınınca yeni müdür, öğretmenleri fişledi sonra da 30 atölye projesini tek tek kapattı.

Eyüp Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde bakanlık onaylı sosyal sorumluluk projesi, paralel paranoyasına takıldı. Okulda Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destek programı kapsamında 2014’te Genç Mihmandarlar projesi başlatıldı. Bu bağlamda 26 bisiklet, 5 masa tenisi, okçuluk malzemeleri, pilates ve fotoğrafçılık malzemeleri alındı. Faaliyetler tüm hızıyla sürerken okul müdürü M.E. paralel yapıya yakın olduğu iddiası ile açığa alındı. Liseye yeni atanan Okul Müdürü Ali Keleş, paralel yapı paranoyasıyla tüm faaliyetleri durdurunca, proje kapsamında açılan 30 atölye kapatılarak tüm spor malzemeleri odaya kilitlendi.

DIŞARIYA ATILDI

Genç Mihmandarlar Projesi’nin Eğitmeni Cengiz Yargıç, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına ve Avrasya Maratonu’na katıldıklarını anlattı. Yargıç “Yeni müdür atanana kadar her şey çok güzel gidiyordu. Şubat ayında göreve başlayan Ali Keleş, kendisini ‘paralel’ ayıklamakla, cadı avcısı olmakla görevlendirmiş gibi davranmaya başladı. ‘Paralelci’ diye suçla, terk et. Okulda da aynen bu oldu. Güzel işler yapan, çocuklara öz güven veren öğretmenler ‘paralelci’ diye sistemin dışına atıldı” şeklinde konuştu.

HOCA İSMİNİ DEĞİŞTİRDİ

Müdürün, proje kapsamında açılan TÜBİTAK Bilim Atölyesi için ‘TÜBİTAK adı paralelci bu kaldırılsın’ diyerek kapattığını aktaran Yargıç, “TÜBİTAK hocası, bir yazısında kuşların yaratılmasında Allah'ın ilminin büyüklüğünü anlatıyordu. Müdür bey yazıyı bize göstererek, ‘İşte tam onların yazısı, bu adam paralelci’ dedi.

Projede, Nur Banu Koca adlı hocamız kaligrafi çalışmalarını Facebook sayfasında yayınlıyordu. Müdür bey, ‘Bu hoca paralelci şeyi paylaşıyor. Bak işte Nur yazıyor’ dedi.

Nur, bu hocanın ismi dedik ama ikna edemedik. Sırf ismi Nur olduğu için kaligrafiyi kaldırdı. Hocamız bu olaydan sonra Facebook'taki ismini değiştirdi” şeklinde konuştu.

BEN TİPTEN KAYBETTİM

Proje kapsamında Korece eğitimler de verildiğini aktaran Cengiz Yargıç, “Müdür bey, bunu yurtdışındaki etkinliklere hazırlık olarak algıladı. Paralel paranoyası okulun her köşesini sardı. Bana da ‘paralelci’ diyorlar. Ama tipe bakınca, paralelci olamadım çünkü tipten kaybettim. Öğretmenler birbirlerinden korkar hale geldi. Çocuklar bile ‘paralel’ çatışmasına girdi. Oysa projenin ana amacı okullardaki sosyal kültürel faaliyetlerin artmasıydı” ifadelerini kullandı.

2- ASIRLIK DUAYA SÜRGÜN

Tam 32 yıldır, Bağdadi, Said Nursi ve Abdülhamid Han’ın dualarını okuyan imam, ‘hükümet aleyhine beddua ediyor’ diyerek şikayet edildi. Sürgün edilen imam atılma endişesiyle emekli oldu.

İlginç gerekçelerle imamlara yönelik sürgün ve işten atma furyası devam ediyor. Antalya’nın Elmalı ilçesinde, 32 yıldır her cumartesi İslam büyüklerinin dualarını okuyan Antalya’nın Elmalı ilçesi Yeni Camii İmam Hatibi Arif Aytaç hakkında yolsuzluk soruşturması sonrası şikayette bulunuldu.

EMEKLİ OLDU

Namaz sonrası 9. asırda yaşayan Cüneydi Bağdadi hazretleri ile Osmanlı padişahı Abdülhamid Han’ın dualarını okuyan imam hakkında ‘hükümet aleyhine beddua’ ettiği gerekçesiyle soruşturma açıldı. Duaların kendisine ait olmadığını, internette de rahatlıkla bulunabileceğini söyleyen imam, sürgünden kurtulamadı. 200 kilometre uzaklıktaki Manavgat’ın Altınkaya köyüne sürülen Aytaç, atılma endişesiyle emekli olmayı tercih etti.

İmam Arif Aytaç, Cüneydi Bağdadi, Abdulhamit Han ve Saidi Nursi hazretlerinin yaptığı dualardan bazı bölümleri içeren dua yaptığın söyledi.
Dualarda bir kimseyi, grubu veya camiayı incitici ve övücü bir ifade kullanmadığını vurguladyan Aytaç, “Elmalı’nın devlet erkanı, bürokratlar, esnaf, herkes bu dualara katılırdı. Camiyi, duadan dolayı tek bir cemaat terk etmedi. Yanlış anlaşılma ve provokatif düşüncede olanlar beni şikayet etmiş olabilir” diye konuştu.

‘BEDDUA YOK’

Cami cemaatinden, ilçede esnaflık yapan Mustafa Cemaloğlu da, verdiği ifadede imam Arif Aytaç’ın sabah namazları sonrasında dua etme geleneğinin olduğunu belirterek, “İmamın iktidara ve hükümet aleyhine bazı sözler söylediğine, beddua yaptığına şahit olmadım. Yurtiçi ve yurtdışında ülkemizi temsil eden kurumlarda çalışanlara Allah yar ve yardımcısı olsun diye dua eder” ifadelerini kullandı.

HAKKIMI HELAL ETMİYORUM

Abdülhamid Han’ın Duası: Allah’ım şahsımı değil, milletimi bu hale getirenlere, hakkımı helal etmiyorum. Beni, benim için lif lif yolsalar, cımbız cımbız zerrelerimi koparsalar, sarayımı yaksalar, hanedanımı söndürseler, çoluğumu gözümün önünde parçalasalar helal ederdim de Sevgili'nin (SAV) yolunda yürüdüğüm için beni bu hale getiren ve milletimi ateşe atan insanlara hakkımı helal etmem.

Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri’nin Duası: Ey Kerîm olan Allah'ım. Yaptığımız zulüm ve haksızlıklar sebebiyle olan kul borçlarından bizi kurtar. Zulüm ve haksızlığa uğrayanlara yardım et. Hem idâreciyi hem de idâre edileni ıslâh eyle.
<< Önceki Haber Paralel paranoyada gelinen son noktanın adı: Nur Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER