Parayı yenebilmek...

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Cumartesi, Kasım 4 2017
Gazeteci Yazar Veysel Ayhan TR724.com'da kaleme aldığı 'Hızır Çeşmesi' serisinin beşincisinde para ile olan imtihanı yazdı...

Mevlana Hazretleri’nin önceki yazıdaki beyti çok çarpıcıydı:

“Madeni olan ve madende birkaç parası bulunan dağ, ku¨lu¨nk, kazma yaralarıyla paramparça oldu…”

Bir başka beyitte şöyle der:

“Mal ve para başta ku¨lâh gibidir. Ku¨lâha sığınan, keldir. Kıvırcık ve gu¨zel saçları olan kişiye gelince: Ku¨lâhı giderse ona daha hoş gelir.”

‘PARA’YI YENEBİLMEK…

Dünyanın en riskli metaı ‘para’dır. Her türlü kavganın kaynağı, dostlukların kâtili, kardeşliklerin cellatı ‘para’dır. Para; babayı oğla, oğulu anneye düşman yapabilir. Para’dan Şeytan’dan ürker gibi ürkmek  gerekir. Çoğu insan paranın peşinde ömrünü heder eder. ‘Para’yı yenebilen insan emsalsiz bir zafer kazanmış olur.

Bir insan için elinde boş bir şekilde bekleyen para kadar tehlikeli bir şey yoktur. Boş bekleyen para paratoner gibi musibetleri davet eder, çeker. Para, bir ağaç dalında Allah’ın ihsan ettiği bir meyveden farksızdır. Beklerse, kullanılmazsa bozulur. ‘Kurtlanır’. Hem kendi gider hem de bereketi. Nimet, nikmet olur.

Para’yı bana verenin Allah olduğuna itikadım varsa, her ‘bir lira’nın üzerinde onun gitmesi gereken en doğru ‘adres’in de yazılı olduğunu da kabul etmem lazım. Allah kullanılsın diye lütfeder. Benim imtihanım onun acilen vermem gereken yere vermek veya yatırım yapacaksam kullanacağım yere harcamaktır. Her bir kuruş bir imtihan sorusudur. Mümin o paranın kendine ait olarak düşünmez. Emanet olduğunu bilir. Hele bir de nisbi olarak da bize ait değilse…

“(Efendimiz (sav) Bir gün mescide geldi, cemaatinin önüne geçti ve namaza durdu. Ardından hemen namazını bozdu ve odasına doğru telaşla yürüdü. Öyle bir heyecan ve telaş içindeydi ki, O’nu gören, yangına gidi

Bu haberler de ilginizi çekebilir