Pervin Buldan: Derin devlet birçok cinayet işledi, hala bu katilleri koruyor

HDP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Pervin Buldan, faili meçhul cinayetlerin bir devlet politikası olduğunu savundu. Buldan, "Bir dönem kaybetme, katletme yöntemiyle devlet, bunu bir politika haline getirdi. Bu dönemde katilleri koruyarak ya da beraat ettirerek devlet bu politikalarını devam ettirmeye çalışıyor. Derin devlet her zaman vardır bu ülkede. Derin devlet bu ülkede birçok cinayet işlemiştir ve hala derin devlet bu katilleri savunuyor ve koruyor." dedi.

Cihan Haber Ajansı muhabirinin sorularını cevaplayan Buldan, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 1990'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetlere ilişkin dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, özel harekât polisleri ve 'Yeşil' kod adlı Mahmut Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 19 kişinin yargılandığı davayı değerlendirdi.

Faili meçhul cinayetlerin 1990'lı ve 1995'li yıllar içerisinde bir devlet politikası halinde geldiğini öne süren Buldan, o devlet politikasının hala sürdüğünü iddia etti. Bir dönem kaybetme, katletme yöntemiyle devletin bunu bir politika haline getirdiğini savunan Buldan, bu dönemde katilleri koruyarak ya da beraat ettirerek devletin bu politikalarını devam ettirmeye çalıştığını ifade etti.

Mahkemelere çok önemli deliller sunulduğunu anlatan Buldan, şunları kaydetti: "Kendileri de zaten inkar etmiyorlar, her zaman itiraf ediyorlar devlet adına cinayet işlediklerini. Bunu zaman zaman Mehmet Ağar da söyledi, zaman zaman farklı insanlar da söyledi. Bunlarla ilgili hazırlanan raporlar da var. Kutlu Savaş'ın hazırladığı Susurluk Raporu, aslında önemli bir rapordur. Devletin bence bunu değerlendirmesi gerekiyor. Hem yapılan itiraflar hem de hazırlanan raporların devlet tarafından değerlendirilmesi ve bu sorunun artık bir şekilde çözülmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu bir devlet politikasıdır, bir dönem kaybetme, bu dönem de koruma ve kollama yöntemiyle faili meçhul cinayetler, alenen işlenen cinayetlerdir, failleri bellidir ama devletin bu konudaki gerçekten tutumu yanlış bir tutumdur."