Kavga yoksa basın da yok

Erken seçim talebini sürdüren CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 2006 yılında sandıkların kurulmasını istedi. Millete ‘iktidarı değiştirin’ çağrısı yapan Baykal, anti demokratik arayışlara sert tepki gös

Kavga yoksa basın da yok

Sandık dışında alternatif arayanlara ‘oturun oturduğunuz yerde’ diyen Baykal, darbeye davetiye çıkarmadıklarını, çarenin millette olduğunu vurguladı. Tek aday olarak katıldığı partisinin 31. Olağan Kurultay’ında yaklaşık 3 saat konuşan Baykal, Türkiye’nin güncel sorunlarına ilişkin uzun değerlendirmelerde bulundu. ‘Başbakan’ sloganlarıyla kürsüye çıkan Anamuhalefet lideri, konuşmasının ilk 20 dakikasında partililere övgüler yağdırdı. Salonun sıcaklığı sebebiyle ceketini çıkaran Baykal, “Sizlere baktığım zaman, emperyalizme karşı ulusal kurtuluş mücadelesini başarıya ulaştırmış insanları görüyorum. O zaman belki hiçbiriniz yoktunuz, ama hiç önemli değil. Bugün en genç CHP’liye bakarken bile Mustafa Kemal’in yanında Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı veren insanı görüyorum.” dedi. Türkiye’nin 80 yılda oluşturduğu birikimin tehdit altına sokulduğunu, ulusal bütünlüğün tehlikeye girdiğini savunan Deniz Baykal, Türkiye’nin şiddetle CHP’ye ihtiyacı olduğunu anlattı. İktidarın, üniversiteleri ve yargıyı ele geçirmeye çalıştığını savunan Baykal, Cumhuriyet’in gençlerinin yerine AK Parti’nin gençlerinin getirilmek istendiğini söyledi. AK Parti’nin, cumhurbaşkanlığı seçimlerini kendi anlayışını taşımada bir fırsat olarak gördüğünü belirten Baykal, “Böyle bir Türkiye, aynı anlayışlı parlamentoyla devam ederse, büyük sıkıntılar olur. Cumhurbaşkanlığı seçimi yeni parlamento tarafından yapılmalıdır. 4 yıl parlamentonun yenilenmesi için çok normal bir süre. Türkiye’nin ve dünyanın gerçeği 2006’da erken seçim yapılmasıdır. Biz öyle olacak şekilde çalışacağız. Eğer seçimi yapmazsanız bedelini size ödettiririz.” şeklinde konuştu. Konuşmasının büyük bölümünü seçim konusuna ayıran CHP lideri, iktidarın değişmesi noktasında kimseden medet ummadıklarını, milleti yetkili gördüklerini vurguladı. Halkın ilk seçimde iktidarı değiştireceğine inandığını kaydeden Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Cumhuriyet, demokrasiyi doğurdu, şimdi de demokrasi cumhuriyete sahip çıkmalıdır. Demokrasinin ‘hayırlı evlat’ olduğunu kanıtlaması gerekir. Demokrasinin, cumhuriyeti benimsediğini ilk seçimde göstermesi gerekir. Önümüzdeki seçimde iktidar giderse demokrasinin önü açılmış olur. Aksi takdirde 80 yıllık kazanımlar tehlikeye girer. Cumhuriyet kendisine sahip çıkanları bekliyor. Türkiye’ye sahip çıkın. Türkiye’yi kurda kuşa yem etmeyin. Bütün vatandaşlarımızı Türkiye’ye sahip çıkmaya çağırıyorum.” Delegelere seslenirken terör olaylarına özel bölüm ayıran Baykal, birlik beraberlik mesajları verdi. Hükümetin terörü anlamak ve kavramaktan uzak olduğunu savunurken, olayların önemsenmemesi halinde huzur ve kardeşliğin tehlikeye gireceği uyarısında bulundu. Baykal, Güneydoğu’da yaşayan insanların PKK’dan ayrılması gerektiğine vurgu yaparken, hükümetin de terör örgütüyle doğru mücadele etmesini ve bölgedeki halka sahip çıkmasını istedi. Türkiye’nin tapusunda ‘herkesin eşit oranda hakkı olduğunu’ belirten CHP lideri, “Biz birbirimize mecburuz. Irak parçalanıyor; ancak Türkiye’nin parçalanmasına izin vermeyeceğiz. Bu tuzağa düşmeyeceğiz. Çünkü arkamızda bin yılı aşan bir beraberlik var. Beraberlikte hayır vardır. Sakın ha, kimse sürüden ayrılmasın.” ifadesini kullandı. Baykal, AK Parti iktidarının fırsat bulduğu anda Anayasal düzeni saptırmaya çalışacağını savundu. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin başörtüsü kararı ve Başbakan’ın bu konudaki sözlerine dikkat çeken CHP lideri, ‘başörtüsü konusunun din ulemalarına sorulması’ durumunda, bunun gerisinin de geleceğini belirtti. Hıristiyanlar’ın bu konuyu, “Papanın hakkı papaya, devletin hakkı devlete.” anlayışıyla çözdüğünü anlatan Baykal, şöyle konuştu: “Din en önemli sosyal kurumdur. Ama hukuku, kılık kıyafeti dine sormaya kalkarsak bunun sonu yok. Taliban’a döneriz. Ulema dediğiniz nerededir? Dini Başbakana’mı Beyaz hocaya mı soracağız? İslamiyet’te ulema sınıfı mı vardır? İslamiyet’te dinle Allah arasında kimse yoktur. Çekil sen de oradan ey Tayyip Erdoğan.” 13 yılda 9. kez seçildi Baykal’ın konuşmasının ardından önce tüzük değişikliği oylandı. Muhaliflerin 14 maddelik tüzük değişikliği önerisi reddedilirken, genel merkezin hazırladığı 22 maddelik teklif ise kabul edildi. Daha sonra genel başkanlık seçimi yapıldı. Baykal, seçimlere bin 264 delegenin bin 162’sinin imzasıyla tek aday olarak girdi. Bin 223 delege sandığa gitti. Baykal, bunlardan bin 158’inin oyunu aldı. 65 delege, ‘boş’ oy kullandı. Deniz Baykal, böylece CHP’nin yeniden açıldığı 9 Eylül 1992 tarihinden bu yana geçen 13 yıl içerisinde 9. kez genel başkan seçildi. Sonuçların açıklanmasını delegelerin arasında kızı Aslı Baykal ile birlikte dinleyen Baykal, daha sonra kürsüye gelerek teşekkür konuşması yaptı. Kimsenin Türkiye’nin geleceğini bağlayan kararları CHP’siz alamayacağını belirten Baykal, iktidarda kim olursa olsun bu gerçeğin değişmediğini öne sürdü. Bu nedenle önümüzdeki dönemde kendisine yönelik saldırıların olabileceğine işaret eden Baykal, “CHP’nin arkasında dimdik durduğu genel başkanına karşı, önümüzdeki günlerde her türlü saldırı, karalama gelebilir, bunu bekliyoruz. Bundan korkmuyoruz. Kendimize, arkadaşlarımıza, davamıza güveniyoruz.” dedi. Partililere hedef olarak “iktidar”ı gösteren Baykal, sandıktan Cumhuriyet’i çıkaracaklarını vurguladı.
<< Önceki Haber Kavga yoksa basın da yok Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER