'Rabbimize sözümüz var... İncinsek de incitmeyeceğiz'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Pazartesi, Temmuz 22 2019
''Dünyâya ve onun gayr-i meşrû lezzet ve güzelliklerine kalbimizi kaptırır isek, o bizi batırır, kaybederiz. Yolumuz Hz.İbrâhim (as) ve Hz.Muhammed‘in (sav) yoludur. Bu yol hıllettir. Yâni, kardeşlik ve î’sar yoludur. Kardeşlerini nefsine tercih yoludur.''
Mehmet Ali Şengül / samanyoluhaber.com
İradenin Gücü

Her insanın dünü, bugünü ve istikbâliyle mutlaka alâkası vardır. Allah (cc), bir defâya mahsus olmak üzere, fırsat verip emânet buyurdukları şu misâfirhâne-i dünyâ da, ümitlerin canlı kalması, irâdelerin güçlü olması, ümitsizliğin yok edilmesi, kalblerin inşirahla dolup taşması oldukça önem  ifâde etmektedir.
    
Allah (cc), kâinatı ve insanı niçin yarattığını, gâye ve hedefinin ne olduğunu Kur’an-ı Muciz-ül Beyan’da ve Efendimiz’in rehberliğinde açık ve net olarak bildirmiştir. 
     
Yüce Allah, Hz.Adem’in (as) şahsında tevhid dini olan İslâm’ın ana esaslarını teşkil eden îman erkânının temelini atmış, bütün semâvî dinler de, bu îman hakîkatlerini esas alarak emr-i ilâhiye itaat ederek devam etmişlerdir. Kemâlini Efendimiz’de (sav) bulan İslâm dini, ilelebet kıyâmete kadar devam edecektir. Âl-i İmran sûresi 19.âyette; “Allah indinde din İslâm’dır“ buyurulmaktadır.
    
Mü’minler, Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda, ihlâs, samîmiyet, vefâ ve sadâkatle, derin bir muhâsebe ve şuurla, İslâm’ı hayatlarına mâl ederlerse; marziyyat-ı ilâhiyyeye ulaşmanın yanında, inâyet-i İlâhi imdada yetişir, ekstradan Allah’ın lütuflarına mazhar olurlar.
    
Mü’minler, îmanlarından aldıkları güçle, hayatlarını meşrû dâirede sürdürmeli, misafir bulundukları şu dünyâ hayatında, evrensel barışın gerçekleşmesi ve herkesin medenîce yaşama imkanına sâhip olmalarına katkıda bulunabilmek için, bütün imkanlarını seferber etmelidirler.
   
Müminler, hayatın her biriminde karşılıklı acıları ve sevinçleri beraber paylaşmalı, dayanışma ve yardımlaşma yoluyla huzur ve güven oluşturmalı, adâlet ve hukukun  yerleşmesi mevzûunda üzerlerine düşen sorumluluğu ve fedâkarlığı yerine getirmelidirler.
   
Mü’minlerin

Bu haberler de ilginizi çekebilir