İftarı hızlı açmayın, yemekleri zamana yayın

Ramazan ayıyla birlikte acil servislerde yaşanan yoğunluk da artıyor. Acile başvurular çoğunlukla iftarla sahur arasındaki sürede gerçekleşiyor.

Orucu hızlı açmanın ani rahatsızlıklara sebep olduğuna dikkat çeken uzmanlar, iftar sofrasını zamana yayma tavsiyesinde bulunuyor: İftarı hafif bir çorbayla açın. Diğer yemekleri, sindirim sistemini zorlamadan, ağır ağır tüketin. Ramazan boyunca ortalama 16 saat aç kalındığını hatırlatan Prof. Dr. Ali İhsan Dokucu, "Vatandaş, iftar zamanı birden yemeğe yükleniyor. Bu sebeple en çok sindirim sistemi problemleri ile karşı karşıya kalıyoruz." diyor. Hızlı gıda alımının başta karaciğer olmak üzere kalp ve böbreklere zarar verdiğini ifade eden Dokucu, sigara tiryakilerini de uyarıyor: "Ramazan, sigarayı bırakmak için önemli bir fırsat. İftardan sonra arka arkaya içilen sigara, kalp rahatsızlıklarını tetikliyor." Ramazan'da özellikle gündüz vakti hastanelerdeki hasta sayısının azaldığına fakat iftardan sonra başvuruların arttığına dikkat çeken Dokucu, başta kalp-damar rahatsızlığı ve yüksek tansiyon hastaları olmak üzere kronik rahatsızlığı olanların dikkatli olmalarını istedi. Yaşanabilecek her türlü rahatsızlıklara karşı hastanelerde ekiplerin hazır olduğunu kaydeden İl Sağlık Müdürü Dokucu, "Hastalar, hastaneye geldiğinde uygun gruplara ayrılıyor. Durumu ciddi olanlara hemen müdahale edilirken, durumu daha hafif olanlar uygun bir şekilde yönlendiriliyor." açıklamasını yapıyor.
RAMAZAN İMSAKİYESİ
Ramazan başlangıcından itibaren imsak ve iftar vakitlerini buradan takip edebilirsiniz.

3:45

20:26

HADİS-İ ŞERİF
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu:


“Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum; vasiyyetimi tutunuz. Zira kadın kısmı kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri yeri üst tarafıdır. Eğri kemiği doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi hâline bırakırsan, yine eğri kalır. Öyleyse kadınlar hakkındaki tavsiyemi tutunuz. ”

Buhârî, Enbiyâ 1, Nikâh 80; Müslim, Radâ’ 60. Ayrıca bk. Tirmizî, Radâ` 11, Tefsîru sûre (9) 2; İbni Mâce, Nikâh 3