Hz. Ömer nasıl müslüman oldu?

Hz. Ömer'in (r.a) müslüman olması da, sonrasında yaşadıkları da ilginç. Ramazan'a özel hidayet hikayelerinden 3.'sü ile devam ediyoruz.

Bugün sizlere Ramazan Hikayeleri'nde adaletiyle meşhur, Peygamber Efendimiz'in (sas) en yakın ashabından biri olan Hz Ömer'in (ra) müslüman oluşunu sunacağız...

***
Hz. Ömer nasıl Müslüman oldu?

Kureyş Müşrikleri Habeş ülkesine hicret eden Müslümanların, kendilerine teslim edilmemesi üzerine işkencelerini artırmaya başladılar. Kureyş Müşriklerinin azılılarından Ebu Cehil, Kureyşlilere teklif götürerek Peygamberin öldürülmesini teklif etti ve bunu yapabilen her kim olursa büyük ödülün verileceğini ilan etti.
Hz. Ömer ‘’ben buna talibim’’ dedi. Ona’’ Ey Ömer! Sen, buna elverişlisin!’’dediler. Hz. Ömer, vereceğiniz mallar hakkında Sağlam Kefalet var mı? diye sordu. Ebu Cehıl ‘’Evet var!'' Dedi. Hz. Ömer bu hususta onlarla bir anlaşma yaptı. Hazret-i Ömer'in kız kardeşi Fatıma bint-i Hattab, Said b. Zeyd, b, Amr,b. Nufeyl ile evli olup Fatıma hatun da, Said b. Zeyd de, Müslüman olmuşlardı. Fakat, Müslümanlıklarını, Hz. Ömer'den, gizli tutuyorlardı .Yine, Hz. Ömer'in mensup bulunduğu Adiy b. Ka’b oğullarından Nuaym b. Abdullah Nahham da, Müslüman olmuştu. Kavmindan korktuğu için, o da, Müslümanlığını, gizli tutuyordu 
Habbab, b. Erett, Fatıma hatuna gelip gidip Kur'an, okur ve okuturdu, Bir gün, Hz, Ömer; Peygamberimizle Eshabından bir cemaate saldırmak üzere, kılıcını, kuşanmış olarak, evinden çıkmıştı ki Peygamberimiz ve Eshabının, Safa tepeciğinin yanındaki bir evde toplandıkları ve kadınlı,erkekli kırk kişiye yakın oldukları, kendisine haber verilmişti. Dar-ı Erkam'da; Peygamberimiz Aleyhisselam ile Amcası Hz. Hamza,Eshab-ı Kiramdan Hz. Ebu Bekr, Hz. Ali ve Habeş ülkesine hicret etmeyip Peygamberimizle birlikte Mekke'de oturan Müslümanlardan bazıları da, bulunuyordu. Nuaym b. Abdullah, Hz, Ömer'e rast geldi. Ona "Ey Ömer! Nereye gitmek istiyorsun?" diye sordu. Hz, Ömer: "Kureyşilerin işlerini, darmadağın eden,Akıllarını, akılsızlık sayan, Dinlerini, ayıplayan, İlahlarına, dil uzatan , Şu Ata dinini, bırakıp yeni din tutan Muhammed'e gitmek istiyorum! Öldüreceğim onu!" dedi.

Nuaym b. Abdullah "Vallahi, ey Ömer! Seni, nefsin aldatmıştır nefsin! Sen, Muhammed'i, Öldürünce, Abd. Menaf oğullarının, seni, yeryüzünde sağ bırakacağını mı sanıyorsun.Sen, kendi ev halkına, dönsen de, onların işi üzerinde dursan olmaz mı'' dedi. Hz. Ömer "Sen, benim Ev halkımdan, hangisini kasdediyorsun?" diye sordu.

Nuaym b. Abdullah, "Enişten ve Amcanın oğlu olan Said b. Zeyd. b. Amr'ı ve kız kardeşin Fatıma bint-i Hattab'ı, kasd ediyorum! Vallahi, ikisi de, Müslüman oldular, Muhammed'e, uydular ve Onun, dinine girdiler! Sana, önce, onlarla ilgilenmek düşer!" dedi. 

Hz. Ömer, hemen, geri dönüp kız kardeşi ile Eniştesinin evine kadar gitti. O sırada, onların yanında Habbab b. Erett ve onun yanında da, içinde Taha suresi yazılı bir Sahife, bulunuyor, onu, onlara okuyordu...

Hz. Ömer'in tıkırtısını işittikleri zaman Habbab, evin bir köşesinde gizlendi. Fatıma, Sahife'yi alıp sakladı. Hz. Ömer, evin yanına geldiği zaman, Habbab'ın, Fatıma hatunla Said b.Zeyd'e, Kur'an okuduğunu, işitmişti. Eve girince "İşitmiş olduğum o şey, ne idi?" diye sordu.Kız kardeşi ile Eşniştesi ` `Sen, bir şey işitmedin ! ' ' dediler. Hz. Ömer "Evet! Vallahi, ikinizin de, Muhammed'e uyduğunuzu ve Onun dinine girdiğinizi, haber aldım!'' dedi ve hemen Eniştesi Said b. Zeyd'in üzerine çullandı. Fatıma hatun kalkıp onu, kocasının üzerinden ayırmak, uzaklaştırmak isteyince, Hz. Ömer, vurup Fatıma hatunun başını yardı! 

Hz. Ömer, bunu, yapınca, kız kardeşi de, Eniştesi de "Evet! Biz, Müslüman olduk, Allah'a ve Resulüne iman ettik! Sen, istediğini yap!" dediler.

Hz. Ömer, kız kardeşinin başını, yarıp kanattığını, görünce, yaptığına pişman oldu. Yapmak istediği şeylerden vazgeçti. Kız kardeşine "Demin okuduğunuzu sizden dinlediğim şeylerin yazılı bulunduğu şu Sahife'yi, bana, ver de, Muhammed'in getirdiği şeyin ne olduğuna bir bakayım?" dedi. Kız kardeşi "Biz, senin Sahife'ye, bir şey yapmandan, korkarız!" dedi. Hz. Ömer "Korkma!" dedi ve onu, okuduktan sonra, geri vereceğine, ilahları üzerine yemin etti. Bunun üzerine, Fatıma hatun, Onun Müslüman olacağını umarak;
"Ey Kardeşim! Sen, puta taptığın müddetce, pissin (temiz değilsin!) Halbuki, Ona (Kur'an-ı Kerim, yazılı Sahife'ye) pak olandan başkası, dokunamaz! " dedi. Hz. Ömer, kalkıp yıkanınca Fatıma Hatun, ona, Sahife'yi, verdi. Sahife'de, Taha suresi yazılı idi. Hz. Ömer, sureyi baş tarafından okumaya başladı. 
Hz. Ömer: "Bu sözler, ne kadar güzel, ne kadar değerli!" demekten, kendini, alamadı. Habbab, bunu, işitince, saklandığı yerden çıkıp Hz. Ömer'in yanına geldi:
"Ey Ömer! Vallahi, Allah'ın, Peygamberinin duasını, sana nasib edeceğini, umuyorum: Ben, dün, Hz Peygamber Aleyhisselam'dan işittim ki: O; (Ey Allahım! İslam'ı, Ebulhakem b.Hişam veya Ömer b. Hattab ile güçlendir!) diyerek dua etmişti. Ey Ömer! Artık, Allah'tan, kork! Allah'tan!" dedi. 

Hz.Ömer, Habbab'a "Ey Habbab! Sen, bana, Muhammed'in bulunduğu yeri, göster de, yanına varıp Müslüman olayım?" dedi. Habbab ise  "O, Safa tepesinin yanındaki bir evin içindedir. Yanında da, ashabından bazıları, bulunuyordur." diye konuştu. Hz. Ömer, hemen kalkıp kılıcını, kuşandı. Sonra, Peygamberimiz Aleyhisselam ile ashabının bulunduğu yere kadar varıp kapılarını çaldı. 

Hz. Ömer'in sesini, işitince, Peygamberimizin (sas) ashabından bir Zat kalkıp kapının gediğinden dışarı baktı.Hazret-i Ömer'i, kılıcını, kuşanmış olarak, görünce, korktu. Peygamberimizin yanına döndü, "Ya Resulallah! Bu, Ömer b. Hattab'dır. Kılıcını kuşanmış bir haldedir!" dedi. 
Hz. Hamza "Ona, izin ver! Eğer, o, iyilik için geldi ise, kendisine bol bol iyilik ederizEğer, kötülük için geldi ise, onu, kendi kılıcıyla öldürürüz!" şeklinde konuşunca Peygamberimiz (sas ) "Ona, izin veriniz!" buyurdu. 

Kapıdaki zat, ona, izin verdi. Peygamberimiz (sas ), kalkıp ona, doğru vardı ve kendisi ile avluda karşılaştı. Kuşağından veya ridasının toplandığı yerden tutup kendine doğru hızlıca çekti ve ’Ey İbn. Hattab Ne getirdin Vallahi, Allah'ın, sana, bir musibet indirmesine kadar duracağını, sanmıyorum!" buyurdu. Hazret-i Ömer ise "Ey Allah'ın Resulu! Ben, Allah'a, Allah'ın Resulü'ne ve Ona, Allah'tan gelen şeylere iman edeyim diye Senin yanına geldim!" dedi. 

Bunun üzerine, Peygamberimiz (sas ) "Allahu Ekber!" diyerek Tekbir getirdi. Peygamberimizin Eshabından olan ve evde bulunan halk, hz. Ömer'in Müslüman olduğunu, anladılar. Onlar da, Tekbir getirdiler. Tekbir sesleri, Mekke yollarında duyuldu. 

Hz. Ömer (r.a) Müslüman olduktan sonra der ki: "Müslüman olup da, dövülmeyen, dövmeyen bir kimse görmedim. Ancak, bundan, benim payıma, hiç bir şeyin düşmediğini gördüm. Kendi kendime 'Müslümanlar, musibetlere uğrarlarken, ben, musibete uğramamak istemem !' dedim. Müslüman olduğum gece, kendi kendime düşündüm. 'Mekke halkından, Resulullah Aleyhisselam'a, düşmanlıkta en azılısı kim ise, gidip Müslüman olduğumu, ona, haber vereyim! Tamam! Ebu Cehl'e, haber vereyim' dedim. Sabaha çıktığım zaman, Ebu Cehl'in kapısını, çaldım. Ebu Cehl, yanıma çıkıp 'Hoş geldin kız kardeşimin oğlu! Ne haber getirdin?' dedi.
Allah'a ve O'nun Resulü olan Muhammed'e iman ve Kendisinin getirip bildirdiği şeyleri tasdik ettiğimi, sana, haber vereyim diye geldim!? deyince, kapıyı, yüzüme çarparcasına kapayıp 'Allah, Seni de, Senin getirdiğin haberi de, çirkin ve iyilikten uzak etsin! dedi."

Ve Hz. Ömer'in Müslüman olması inananlara kuvvet verdi. O müslüman olduktan sonra müminler açıktan, Kabe'de, cemaat halinde namaz kılmaya başladılar. Hz. Ömer'in (r.a) Müslümanlığı seçmesi, İslamiyete meyili olan bir çok Kureyşli'nin de dinimize girmesine vesile oldu.

RAMAZAN İMSAKİYESİ
Ramazan başlangıcından itibaren imsak ve iftar vakitlerini buradan takip edebilirsiniz.

3:45

20:26

HADİS-İ ŞERİF
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem
şöyle buyurdu:


“Kadınlara iyi davranmanızı tavsiye ediyorum; vasiyyetimi tutunuz. Zira kadın kısmı kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Kaburga kemiğinin en eğri yeri üst tarafıdır. Eğri kemiği doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kendi hâline bırakırsan, yine eğri kalır. Öyleyse kadınlar hakkındaki tavsiyemi tutunuz. ”

Buhârî, Enbiyâ 1, Nikâh 80; Müslim, Radâ’ 60. Ayrıca bk. Tirmizî, Radâ` 11, Tefsîru sûre (9) 2; İbni Mâce, Nikâh 3