Hafızlık itina ister
Hafızlık şerefine nail olmak, aylarca çalışarak bu güzel lütfu elde etmek çok güzeldir. Ama daha güzel olanı elde edilen hafızlığı unutkanlık bataklığına terk etmemektir.
Hafız olan her genci bekleyen tehlikedir ezberlenen sûreleri zamanla unutmak. Hafızlığı unutmak hem kişinin kendisinden hem de çevresinden kaynaklanan sebeplere dayanır. Öncelikle hafızlığa başlangıç o güzel hasleti taşıma adına önemli bir süreçtir. Anne-babalar genellikle 'Çocuğumuz hafız olsun.' arzu ve iştiyakıyla karar alır. Bu kararı alırken hafız olacak çocuğuna sormaması yaşanacak ilk sıkıntıdır. Zorlamayla yapılan hafızlıkların sonunda bu hafızlığı muhafaza etmek için yeterli gayret sarf edilmemektedir. Halbuki anne ve baba çocuğuna hafızlığın ehemmiyetini anlatmalı, hafızlığa özendirmelidir. Çocuğunu hafızlığa hazır hale getirmelidir. Arzu ve iştiyakla hafızlığa karar veren çocuklar, bu güzel emanetin korunması adına daha fazla gayret ve azim gösterir. Mesleği ne olursa olsun hafızlığını unutmaz.
Hafızlık yapacak kişi için hocası da çok önemlidir. Eğer hocasını sevmezse hafızlık süreci çok zor ve meşakkatli geçecek, hafızlığı muhafaza etme adına da sıkıntı yaşayacaktır.
Hafızlığı unutmaya götüren amillerden birisi de hafız gençlerin yeterince eğitim alamamaları sonucu bir meslek sahibi olamamasıdır. Özellikle gençler hafızlığı tamamlayacak dinî ilimlerde örgün eğitimden yoksun kalabiliyor. Hayatını geçindirecek herhangi bir meslek bulamayan gençler hafızlığını da muhafaza etmede zorlanıyor. Bir meslek edinen ama zamanla hayatın içinde günlük ve haftalık tekrarlarını yapmadığı için ezberleri zayıflayan hafızlar da var.
Bir hafız, minibüs şoförü, berber, esnaf, memur, doktor ya da öğretmen olabilir. Önemli olan elde ettiği değeri muhafaza etmek ve onu ölünceye kadar korumaktır.