Kur’anda’ki Kıssaların Sebebi

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Şubat 11 2020
Âd kavminin kıssası, bütün insanlara büyük bir ibrettir. Dünya saltanatına güvenerek insanlara zulmedenlerin değişmez kaderini anlatır


Hud Aleyhisselam

İnsanlar yeryüzünde anarşi çıkarmanın neticesinde çok büyük bir tufan geçirmiş ve İlahi gazaptan sonra yeniden bir medeniyet kurmak için çalışmalara girişmişti. Hz. Nuh (as)’dan sonra uzun yıllar geçmiş, artık yerleşim yerleri kurulmuş, yeni yeni medeniyetler teessüs etmişti. 

Modern tarih, yazının belli bir devreden itibaren kullanıldığını iddia etse de bu olduğu gibi doğru değildir. Zaten insanlığın başlangıcının mağara devri gibi bir vahşete bağlanması kat'iyen mâkul değildir. Zira, Hz. Adem’den (as) itibaren her peygambere ve dolayısıyla her kavme sayfalar halinde Allah’ın ayetleri indirilmiş ve insanlar onları okumuşlardı. İnsanlığın yeryüzündeki hayatı, peygamberlerle başladığı için, beşer tarihinin temelinde vahşet değil, o günün şartlarına göre bir medeniyet söz konusudur. Hz. Nuh (as)’dan önce de sonra da durum böyleydi. 

Nuh (as) devri artık çok geride kalmıştı… Büyük bir azaba uğrayan ve bunu dilden dile çocuklarına anlatan insanoğlu bir müddet sonra tekrar yeryüzüne gönderiliş gayesini, kulluğu, dünyanın faniliğini unuttu. Kibirlenip böbürlendi. Yeryüzünde yine anarşi çıkardı, kan döktü, haksızlık etti. 

Âd Kavmi

Nuh Tufanı’ndan sonra Arabistan yarımadasına ilk yerleşen kavimlerden birisi Ad kavmiydi. Hadramevt ve Yemen'e kadar uzanan bu bölgede oturan Ad kavminin, yerin üzerinden akan ırmakları, bağları, bahçeleri, taştan yontulmuş süslü ve gösterişli evleri, sürü sürü davarları vardı. (Şuara Suresi, 26/133-134) “İrem Bağları" ile meşhur şehirleri dillere destandı. 

Allah

Bu haberler de ilginizi çekebilir