Çevre ve
Orman Bakanı Osman
Pepe,
Türkiye'nin,
sera gazı emisyonları artış trendi en yüksek değere sahip
ülke olmakla birlikte,
kişi başına düşen karbondioksit emisyonu açısından, AB ve
OECD ülke
ortalamalarının oldukça altında olduğunu bildirdi.
Pepe,verdiği Türkiye'nin, 24
Mayıs 2004'te,
Birleşmiş Milletler
İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesine taraf olduğunu anımsattı. Osman Pepe, Türkiye'nin, bu kapsamda,
sera gazı emisyon envanterinin hazırlanmasından ve her yıl düzenli olarak ilgili Sekretaryaya gönderilmesinden sorumlu olduğunu belirtti.
Türkiye'nin, 1990-2004 arası sera gazı emisyon envanter değerlerinin Türkiye
İstatistik Kurumunca hesaplandığını ve Bakanlık aracılığıyla Sekretaryaya sunulduğunu belirten Pepe, şunları kaydetti:
'Ülkemiz, Sözleşmede yer alan Ek-I ülkeleri arasında sera gazı emisyonları artış trendi en yüksek değere sahip olmakla birlikte, ülkelerin 2003 yılı kişi başına düşen toplam CO2 (karbondioksit) emisyonları karşılaştırıldığında, OECD ülkeleri ortalaması 11.1 ton, dünya ortalaması 4 ton,
Avrupa Birliği (AB) ortalaması 25 ton ve AB 15 ülkeleri ortalaması 9 ton iken, Türkiye ortalaması 3,3
ton'dur.
Bu verilerden de anlaşılacağı üzere ülkemiz; AB 15 (eski üyeler) AB 25 (tüm üyeler) ve OECD ülkeleri ortalamalarının oldukça altındadır. Ayrıca dünya genelindeki ülkelerin 2003 yılı toplam sera gazı emisyon değerlerinin karşılaştırılmasında ise ülkemiz açısından bu değer, yüzde 1'in altında bulunmaktadır. Sanayileşme ve
ekonomik büyümeyle birlikte ülkemizin artan enerji ihtiyacına paralel olarak sera gazı emisyonlarında da paralel bir artış olacağı
öngörülmektedir.''
EŞİTLİK TEMELİNDE ORTAK FAKAT FARKLI SORUMLULUK
Bakan Pepe, Türkiye'nin, iklim değişikliği politikalarında, sözleşmenin temel ilkeleri olan; ''iklim sisteminin eşitlik temelinde, ortak fakat farklı sorumluluk alanına uygun olarak korunması, iklim değişikliğinden etkilenecek olan gelişme yolundaki ülkelerin ihtiyaç ve özel koşullarının dikkate alınması,
alınacak önlemlerin, ulusal
kalkınma programlarına entegre edilmesi'' konularına büyük önem verdiğini anlattı.
Pepe, Türkiye'nin iklim değişikliği alanında belirleyeceği politikaların, alacağı önlemlerin ve yapacağı çalışmaların belirlenmesi amacıyla, Çevre ve
Orman Bakanlığı başkanlığında, 6 ilgili
bakanlık, Devlet Planlama Teşkilatı ve Türkiye
Odalar ve
Borsalar Birliğinin katılımıyla İklim Değişikliği Koordinasyon Kurulu (İDKK) oluşturulduğunu anlattı.
İDDK koordinasyonunda 8 çalışma grubu oluşturulduğunu ve Türkiye'nin
yol haritası olan İklim Değişikliği 1.
Ulusal Bildiriminin hazırlandığını belirten Pepe, bunun en kısa zamanda BM İklim Değişikliği Sekretaryasına gönderileceğini
anlattı.
Pepe'nin verdiği bilgiye göre, 1. Ulusal Bildirim kapsamında belirlenen öncelikli politikalar şöyle:
'Temiz enerji kaynaklarından azami derecede yararlanmak için güneş,
rüzgar ve
jeotermal en enerji kaynaklarının kullanım kapasitelerini artırma ve hidrolik enerjinin daha büyük oranlarda kullanımını sağlayacak projeleri hayata geçirme, biyokütle kaynaklarını geliştirerek enerji temininde kaynak çeşitliliğini sağlama, CO2 yakalama ve depolama, yeni teknolojiler ormanlaştırma ile enerji
verimliliği konularına önem vererek hem sera gazı emisyonlarını azaltmak hem de küresel iklim güvenliğine katkı sağlanmasını amaçlamaktadır.''
Pepe, yeni Çevre Kanununun, enerji ve endüstriyel sektörlerdeki emisyon kontrolü için daha sıkı tedbirler almayı öngördüğüne dikkati çekerek, aynı zamanda iklim değişikliği araştırmalarına, geliştirilmesine ve çevre eğitim çalışmalarına öncelik verdiğini ifade etti. Pepe, çevre kirliliğinin önlenmesi konusunda, bir dizi mevzuat düzenlemesi yapılarak süratle hayata geçirildiğini de
belirtti.
KATI ATIK ENTEGRE BERTARAF TESİSİ
AK Parti iktidara geldiğinde sadece 15 ilde düzenli çöp depolama alanı bulunduğuna işaret eden Pepe, bu dönemde 10 birlik içinde 150 belediyenin oluşturduğu 10 katı atık entegre bertaraf tesisini işletmeye almak üzere olduklarını kaydetti.
Pepe, diğer illerde de düzenli depolama alanlarına ilişkin
teknik ve idari çalışmaların kesintisiz olarak devam ettiğini belirtti.
Hava kalitesi konusunda geçen yıl 36 ilde işletmeye alınan tam otomatik
ölçüm istasyonlarına ilaveten; kalan diğer illerin tamamının da gelecek ay içinde işletmeye alınacağını bildiren Pepe, ısınmadan, endüstriden ve ulaşımdan kaynaklanan hava kirliliğinin önlenmesi konusunda da bir dizi önlem geliştirildiğini kaydetti.