Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Filiz Bilge; öfke ile başa çıkabilmenin en iyi yolunun karşıdaki kişi ile empati kurmak olduğunu söyledi. Öfke ve kızgınlık duygusundan kaçmanın imkansız olduğunu belirten Bilge, "Böyle bir durumda önce rahatlamalı ve gevşemeli. O'nun duyu ve düşüncelerinin neler olabileceği göz önüne alınarak, karşıdaki kişinin yerine geçilmeli." dedi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Filiz Bilge, öfkenin planlayarak ortaya çıkan bir durum olmadığını; çoğunlukla engellenme, haksızlığa uğrama, eleştirme, küçümseme gibi rahatsız edici durumlarda karşılaşılan bir duygu olduğunu kaydetti. Bu gibi durumlarda kızgınlık, hayak kırıklığı, incinme ve üzüntü gibi hislerin yaşandığını aktaran Bilge, öfkenin fizyolojik belirtilerini; nabızda, terleme ve kalp atışlarında artış; çenede ve midede kasılma, kaslarda gerginlik, nefeste daralma, ellerde ve ayaklarda terleme, vücut sıcaklığının artması, vücudun değişik yerlerinde seğirmeler ve uyuşma hissi olarak sıraladı. Öfke ve kızgınlık gibi duyguların engellenemeyeceğini vurgulayan Bilge, bu durumlardan en az zararla kurtulmanın yolunun ise empati olduğunu söyledi. Bilge, "Böyle bir durumda önce rahatlamalı ve gevşemeli. O'nun duyu ve düşüncelerinin neler olabileceği göz önüne alınarak, karşıdakinin yerine geçilmeli." diye konuştu. Öfke anında konuşmamak gerektiğine dikkat çeken Bilge, bedendeki hareketlenmenin yavaşlaması için bir süre beklenmesi gerektiğini belirtti. Bilge, "Rahatlamalı, gevşemeli, 10'a veya 100'e kadar sayılmalı, dikkat dağıtan bir etkinlikle ilgilenilmeli." dedi. İstenilen sonuçları almak için, öfkenin nasıl ifade edileceğinin düşünülmesi gerektiğini aktaran Bilge, zamanlamanın önemli olduğunu ve bazen ertelemenin daha yararlı sonuçlar getireceğini söyledi. Bütün bunları yaptıktan sonra; kızgınlık ve öfke duygularının ifade edilmesi gerektiğini söyleyen Bilge, "Bu yapılırken karşıdaki kişinin davranışlarını suçlayıcı ifadeler kullanmamaya özen gösterilmeli. Sonrasında da bu davranıştan dolayı nasıl etkilendiğimizi ve ne hissettiğimiz ifade edilmeli." diye konuştu. Çoğu zaman öfke ile birlikte yaşanan kızgınlık duygusu hakkında yanlış inançların bulunduğuna da dikkat çeken Bilge, bunları şöyle sıraladı: -Kızgınlığın nedeni ya bir olay ya bir durum, ya da bir başkasının davranışıdır. (Oysa onun nedeninden ve yönetilişinden biz sorumluyuz) -Kızgınlığı dışarı vurmak sağlıklı bir davranıştır. Böyle olunca kendinizi daha iyi hissedersiniz. (Oysa kızgınlık duygusuna kapılınca her iki durumda sağlık sorunlarına yol açar) -Kızgınlık durumunda iki seçenek vardır. İlki dışa vurmak, ikincisi içe atmak. (Oysa kızgınlığın şiddetini azaltan yollar vardır. İş konuşmalarımızı değiştirerek onu hafifletebiliriz.) -Kızgınlığımı dışarı vurursam başkaları bana özen gösterir, istediğimi verir, beni kullanmaya da kalkmaz. (Oysa bu yolla ancak kısa süreli istenilen elde edilebilir. Bize kızgınlık, kırgınlık duyulması da cabası)