Ter bezlerinin böbrek gibi çalıştığı ifade edilirken,
vücuttaki üre, ürik asit, tuz ve diğer zararlı maddelerin
terleme yoluyla dışarı atıldığı açıklandı.
Erciyes Üniversitesi
Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana
Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem
Aktaş, yaz aylarında sıcaklığın artmasına bağlı olarak ter bezlerinin daha çok çalışmasıyla ortaya çıkan terlemenin, engellenmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Yetişkin bir insan vücudunda yaklaşık bir milyon ter bezi olduğunu ifade eden Aktaş, bu bezlerin hepsinin de vücuttaki zararlı maddeleri dışarı atmak için çalıştığını vurguladı.
İnsanların ter
kokusundan rahatsız oldukları için çeşitli yöntemlerle terlemeyi önlemeye çalıştıklarına değinen Prof. Dr. Aktaş, ''Terleme ve sonrasında terin buharlaşmasıyla vücudun ısı dengesi sağlanır. Ter bezlerinin yaydığı sıvı, vücuttan atıldıktan sonra buharlaşır ve böylece vücudun ısı dengesi korunur. Ayrıca, vücuttaki üre, ürik asit, tuz ve diğer zararlı maddeler terleme yoluyla dışarı atılır. Böylece ter bezleri adeta birer böbrek gibi çalışarak kanın
temizlenmesine yardımcı olurlar.'' dedi.
Ter kokusundan kurtulmanın en iyi yolunun sık aralıklarla duş almak olduğunu bildiren Aktaş, ter kokusundan kurtulmak için kullanılan
kozmetik ürünlerin vücut sağlığı açısından uygun olmadığını söyledi.
Özellikle yaz aylarında
deri gözeneklerinin açık tutulmasının insan sağlığı açısından önemli olduğuna dikkati çeken Aktaş, ''Özellikle
koltuk altına uygulanan terlemeyi önleyici kozmetik ürünler, ter bezlerinin ağzının kapanmasına ve dolayısıyla iltihaplanmaya neden olmaktadır. Bu nedenle yaz aylarında koku önleyici kozmetikler sıkça kullanılmamalı, deri gözenekleri açık tutulmalıdır. Ter ile dışarı atılan toksin maddeler, deri temiz tutulmayıp bekletilirse, vücuda yeniden emilerek girebilir. Bu nedenle ter kokusundan kurtulmanın en iyi yolu sık aralıklarla duş yapmaktır.'' diye konuştu.