Baş ağrısı ve nezleden sonra en sık görülen rahatsızlığın bel ağrısı olduğunu söyleyen Kuantum Fizik Tedavi ve Rehabilitason Merkezi'den Uzman Bilgehan Biçer, bel ağrılarından günlük yaşamda alınacak basit önlemler ile korunmanın mümkün olduğunu söyledi. Fizik Tedavi Uzmanı Bilgehan Biçer, bel ağrılarının toplumda baş ağrıları ve nezleden sonra ikinci sıklıkta görülen rahatsızlıklar olduğuna dikkat çekti. Bel ağrılarının, hastaneye yatma sıralamasında tüm hastalıklar içerisinde beşinci sırada bulunduğunu söyleyen Biçer, "Toplumun yüzde 60 ila 90'ınında, başka bir deyişle her 10 kişiden 6 ila 9'unda bel ağrısı görülüyor. Toplumun tamamına yakını hayatlarının bir döneminde bel ağrısı ile tanışıyor." diye konuştu. Biçer, bel ağrılarına neden olan faktörlerin başında; bel ve vücudun yanlış kullanımı ile kötü duruşa bağlı yumuşak doku zorlanmalarının geldiğini belirtti. Fıtıklar, kireçlenmeler, bel kaymaları, kemik hastalıkları, tümör, enfeksiyon gibi sebepleri ise diğer nedenler olarak sıraladı. Yüzde 70-80'lik kısmı oluşturan mekanik kökenli bel ağrılarını oluşturan risk faktörlerini "iş ile ilgili, kişisel ve psikolojik" olmak üzere 3 grupta toplayan Biçer, şöyle devam etti: "İş ile ilgili risk faktörleri arasında uzun süre aynı pozisyonda çalışmak, öne eğilerek çalışmak, ağır fiziksel aktivite ile çalışmak, dengesiz biçimde ağır kaldırmak, kalçalar sabitken beli ve gövdeyi döndürmek sayılabilir. Kondisyon eksikliği, sırt ve bel kaslarının güçsüzlüğü, şişmanlık ve sigara içmek, kişisel risk faktörlerini oluşturur. Üçüncü grup risk faktörleri ise iş memnuniyetsizliği, yetersiz psikolojik destek, monoton iş, aile ve iş hayatındaki sorunlardır." BEL ÇEKEREK İYİLEŞTİRDİĞİNİ SÖYLEYENLERE DİKKAT Biçer, toplumda bel ağrısı hakkında doğru bilinen çok sayıda yanlış olduğunu vurguladı. "Beli çektirmeler, kupa çekmeler, balık, yakı gibi maddeler sarmalar yanlış ve ciddi problemlere sebep olabilecek uygulamalar." diyen Biçer, "Bel çekerek iyileştirdiğini iddia eden kişiler tamamen ehliyetsiz, bel ağrılarının sebebini bilmeksizin gelişigüzel uygulamalar yapan kişiler. Bu konu aslında Avrupa ve Amerika'da osteopat denilen üniversite eğitimi almış kişilerce yapılmakta. Ancak bu kişiler bile her türlü bel ağrısına müdahale etmemekte, sadece mekanik kökenli olduğu tespit edilen eklem kilitlenmeleri ile ilgilenmekteler. Mesela, belirgin bir bel fıtığına müdahale etmek tabloyu daha da ağırlaştırabilmekte." diye konuştu. Dışarıda uygulanan balık sarma, kupa çekme gibi uygulamaların ise bir etkinliğinin bulunmadığını vurgulayan Biçer, "Örneğin, sıklıkla uygulanan yakı, ısıtıcı özelliklere sahiptir. Bu özelliği ile yeni oluşan akut bel ağrılarını daha da arttırabilir. Gelişigüzel ve uzun süreli takılan korseler de bel kaslarını tembelleştireceği için uzun vadede yarardan çok zarar getirir." dedi. Günlük yaşamda dikkat edilecek birkaç ayrıntı ile bel ağrılarından önemli oranda korunmanın mümkün olduğunu kaydeden Biçer, vatandaşlara "Günlük yaşam ve iş ortamında belinizi doğru kullanın. Ayakta ve otururken duruşunuza dikkat edin. Dik postürde arkanıza yaslanarak mümkünse ayakların altına 10 cm lik bir yükseklik koyarak oturun. Ağır eşyaları vücuda en yakın pozisyonda ve eğilmeden dizlerinizi kırarak, ağırlığı bacaklara aktaracak şekilde kaldırın ve taşıyın. Belden değil, dizlerinizi kırarak eğilin." önerilerinde bulundu. CİHAN