Saakaşvili'nin iddiaları, doktorların gazetecilere eski liderin aşırı kilo kaybı nedeniyle sağlığının ciddi şekilde kötüleştiğini bildirmesinin ardından geldi.

Saakaşvili sosyal medyadan yaptığı açıklamada, devlet tarafından atanan doktorların "ağır metal zehirlenmesi ve anoreksiya da dahil olmak üzere altta yatan rahatsızlıkları tedavi etmeyi reddettiğini" yazdı.


Saakaşvili açıklamasına, "Klinikte viva med doktorlarının basın toplantısında sadece durumumun ciddi olduğu ve hızla kötüleştiği ve pratikte kliniğin hiçbir şey yapamayacağı gerçeği söylendi. Geri kalan her şey yalandı." diye başladı.

Yattığı klinikte özellikle ağır metal zehirlenmesi ve anoreksiya gibi önemli rahatsızlıklarını doktorların tedavi etmeyi reddettiklerini belirten eski lider "Kimse benim gibi yaşamak istemez!" diye yazdı.


Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsünü kastederek "Gerçek şu ki, tüm bunlar Maria Zakharova'nın açıklamasının bağlamına uyuyor. Cinayet özel operasyonumun son aşamalarındayız ve bu operasyon "parlamenterleri", "gazetecileri" ve şimdi de kliniği kapsıyor. Gürcistan'a ve dünyaya sesleniyorum. Bu suç şirketinin kötü niyetlerini gerçekleştirmesine izin vermeyin." dedi.



55 yaşındaki Saakaşvili, tutukluluğunu protesto etmek için 50 gün boyunca yemek yemeyi reddetmesinden dolayı geçen yıldan bu yana hastanede yatıyor. İnsan hakkı grupları Gürcü liderin hapse atılmasını siyasi amaçlı olarak görülüyor.

Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği Saakaşvili'nin durumundan duydukları endişeyi dile getirerek, Gürcistan hükümetine Saakaşvili'yi insani gerekçelerle serbest bırakması için çağrı yaptı.

Avrupa Parlamentosu, geçtiğimiz hafta Gürcistan hükümetinin Saakaşvili'yi serbest bırakmasını ve yurtdışında tıbbi tedavi görmesine izin vermesini talep eden bir kararı kabul etti. 570'ten fazla AP üyesinin desteklediği kararda "Saakaşvili'ye yapılan muamele, Gürcistan hükümetinin Avrupa değerlerine bağlılığının turnusol kağıdıdır" denildi.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelensky de, Gürcistan'ı Saakaşvili'yi "yavaş yavaş öldürmekle" suçladı ve Ukrayna, ya da batıdaki bir kliniğe nakledilmesini talep etti. Polonyalı liderler de benzer çağrılarda bulundu.

Gürcistan hükümeti ise Saakaşvili'ye yeterli bakım sağlandığı ve haklarının korunduğu konusunda ısrar ediyor.

2003 yılındaki Gül Devrimi'nin ardından iktidara gelen Saakaşvili, 2004-2013 yılları arasındaki cumhurbaşkanlığı döneminde kapsamlı siyasi ve ekonomik reformlar gerçekleştirmiş ve Batı ile daha yakın ilişkiler kurmuştu. Ancak, bu durumun Rus lider Vladimir Putin'i kızdırması üzerine 2008 yılında Rusya ile Gürcistan arasında beş gün süren savaş yaşandı ve Güney Osetya Rus kontrolüne girdi.

Saakaşvili Avrupa Konseyi tarafından "Putin'e muhalif bir siyasi mahkum" olarak tanımlandı. Uluslararası Af Örgütü de Gürcü lidere yapılan muameleyi "açık bir siyasi intikam" olarak nitelendiriyor.