[Safvet Senih] Sınırsız vazifeler

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Nisan 14 2022
“Günümüzde, muhabbet fedâisi olan bir kahramana düşen vazife çok daha ciddi boyutlara ulaşmıştır. Maalesef çoğu insanlar Allah’tan kopuk bir hayat yaşamaktadırlar. Vicdanlar bir girdaba kapılıp çırpına çırpına giden insana, Ne yapalım? diyemez. Mühim olan gücümüz nispetinde elimizden ne geliyorsa, hatta daha fazlasını yapmaya çalışmaktır.“
SAFVET SENİH

M. Fethullah Gülen Hocaefendi, “Muhabbet fedâîsi, kendini, Cenab-ı Hakkı insanlara sevdirmeye adamış kahramandır.” diye bir tarif getiriyor. Bilhassa kendini muhabbet fedâisi addetmiş ve azmetmişler için, “Vazifelerinde sınır yoktur.” diyor. Onların bütün dertlerinin insanların Rabbülâlemini sevmelerini temin etmek ve onlara, ebedî var oluşa giden yolları açmak olduğunu ifade ediyor. 

Günümüz için de daha önemli ve ciddi bir tespitte bulunuyor: “Günümüzde, muhabbet fedâisi olan bir kahramana düşen vazife çok daha ciddi boyutlara ulaşmıştır. Maalesef çoğu insanlar Allah’tan kopuk bir hayat yaşamaktadırlar. Vicdanlar bir girdaba kapılıp çırpına çırpına giden insana, Ne yapalım? diyemez. Mühim olan gücümüz nispetinde elimizden ne geliyorsa, hatta daha fazlasını yapmaya çalışmaktır.“ Büyüğümüzün dediği gibi, “Cenab-ı Hak, kabiliyetlerimizi aşan bir mesuliyeti omzumuza yükledi. Bizim çatlarcasına çalışmamız lâzım… İnşaallah, Allah da niyetimize göre bizlere inâyet edecektir.” 

Üstad Hazretleri de 1935’lerde İhlas Risalesi‘nde: “… Bizler gayet az ve zayıf ve fakir ve kuvvetsiz olduğumuz halde, gayet ağır, büyük, umûmî ve kudsî bir vazife-i imaniye ve hizmet-i Kur’aniye omzumuza ihsan-ı İlahî tarafından konulmuş.” diyor. Evet bu büyük ve zor bir iştir. Ama Hocaefendi‘nin dediği gibi, “Ne var ki, bizler bu zoru aşmak mecburiyetindeyiz. Sevgi, muhabbet ve müsamaha bu zoru aşmanın önemli bir yoludur. Çünkü karşımızdaki kimselerin çoğu ebedî hayatını kazanmaya veya kaybetmekle yüz yüzedir. Biz ise, onun ebedî hayatını kazanmasını istemekteyiz. Halbuki o, henüz içinde bulunduğu tehlikenin büyüklüğünü sezebilmiş değildir. Onun için, bizim gayret ve tehâlükümüzü yadırgamamakta, hatta bazen bize kızmakta ve karşı çıkmaktadır. Ona aynı şekilde mukabele, onun ebedî hayatı kaybetmesine sebep olacaktır. Öyleyse davranışımız, mutlaka onun bize karşı olan davranışından farklı o

Bu haberler de ilginizi çekebilir