[Safvet Senih yazdı] Kainatla bütünleşme

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Ekim 15 2020
İnsanın da ibadet, zikir ve dua ile aynı frekansta rezonansa katılıp kainatla bütünleşmesi gerekmektedir…
Safvet  Senih  - Samanyoluhaber.com 

Kur’an-ı Kerim, bazı âyetlerle kainatı bir kışla gibi ele alıyor: “Göklerin ve yerin orduları, askerleri, memurları Allah’ındır.” (Fetih Suresi, 48/7)  Bazı âyetler ile de bir mescid gibi: “Allah’ı tesbih etmeyen, O’nu noksan sıfatlardan ve kusurlardan tenzih etmeyen hiçbir şey yoktur.  (  İsra  Suresi  44. ayet)   “Ve kuşlar da, tesbihlerini ve salatlarını ve  dualarını, gerçekten bilmektedirler.” (  Nur  Suresi, 41.  âyet )  Atom  zerrelerinden güneş sistemlerine, nebâtattan hayvanata kadar herşey hem  ibadetini yapar hem de İlâhî emirlere itaat etmeye hazır bir asker ve bir memurdur.  Atom zerreleri nice harika sanatlara vesile olur; bir sinek Nemrutu öldürür, bir mikrop bir cebbarı kabre gömer, karıncalar Firavunun sarayını yıkar, küçük incir tohumu  koca bir incir ağacını omuzda taşır… Bütün kainat bir ibadet, bir dua korosu gibi; çeşitli seslerin âhengi içinde İlahî zikirle dem tutmaktadır. Yani bütün kainat, bir ibadet atmosferinde ihtizaz halindedir. İnsanın da ibadet, zikir ve dua ile  aynı frekansta rezonansa katılıp kainatla bütünleşmesi gerekmektedir…

Meleklerin bir kısmı sadece ayakta, bir kısmı sadece  rükûda, bir kısmı sadece secdede, bir kısmı da sadece  oturarak huşû halinde ibadet etmektedir. Bazı melekler sadece Sübhanallah diyerek, bazıları, sadece Elhamdülillah diyerek, bazıları da sadece  Allahü Ekber diyerek zikretmektedir. İnsan ise bunların hepsini namazda ifâ etmektedir. Ağaçlar ayakta gibi, dört ayaklılar rükuda gibi, sürüngenler secdede gibi, dağlar oturuyor gibi ibadet halindedir.

İbadetler değişmeyen saatlere göre değil; güneşin hareketlerine  göre edâ edilir. Yani güneş doğmadan birkaç saat önce Sabah; güneş tam tep

Bu haberler de ilginizi çekebilir