"Sandıkları koruyamayan Türkiye haline getirildik, hesabını vatandaş soracak"

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Ekim 1 2015
CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, sandık güvenliği ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. "Bir ülke düşünün ki, seçim güvenliğini sağlayamıyor bir ülke düşünün ki sandıklarını koruyamıyor." diyen Atıcı, "Bu ülkeyi yöneten bir hükümet var ve ağlayıp şikayet ediyor. 'Vah ben sandıklarımı koruyamıyorum' diye. Böyle bir ülkede adama gülerler, gülerler yani. Bu kadar güçlü bir hükümet iken 13 sene bu ülkeyi yönetir iken şimdi sandıklarımı koruyamıyorum noktasına gelmek ne kadar acınacak bir durumdur. Bunu sadece AKP'ye acınsın diye söylemiyorum. AKP'nin acınacak duruma düştüğü ve ülkemizi bu duruma düşürdüğü için söylemiyorum. Dünyadaki algımıza bir bakın. Sandıklarını koruyamayan bir Türkiye haline getirildik. Bunun hesabını sormayacak mı vatandaş elbette soracak." diye konuştu.
CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, sandık güvenliği ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu. "Bir ülke düşünün ki, seçim güvenliğini sağlayamıyor bir ülke düşünün ki sandıklarını koruyamıyor." diyen Atıcı, "Bu ülkeyi yöneten bir hükümet var ve ağlayıp şikayet ediyor. 'Vah ben sandıklarımı koruyamıyorum' diye. Böyle bir ülkede adama gülerler, gülerler yani. Bu kadar güçlü bir hükümet iken 13 sene bu ülkeyi yönetir iken şimdi sandıklarımı koruyamıyorum noktasına gelmek ne kadar acınacak bir durumdur. Bunu sadece AKP'ye acınsın diye söylemiyorum. AKP'nin acınacak duruma düştüğü ve ülkemizi bu duruma düşürdüğü için söylemiyorum. Dünyadaki algımıza bir bakın. Sandıklarını koruyamayan bir Türkiye haline getirildik. Bunun hesabını sormayacak mı vatandaş elbette soracak." diye konuştu.

CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Bir gazetecinin, "Cumhuriyet gazetesinin manşetinde AK Parti-CHP koalisyon görüşmelerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ilgili bir ricadan bahsediliyor. Bu iddia ile ilgili ne düşünüyorsunuz?" sorusuna Atıcı, "Bu konu yeni bir konu değil. 4 bakanın Yüce Divana gönderilmesi konusunda kulis bilgileri olarak söylüyoruz 4 bakanın 3'ünün gönderileceği kulislere yansımıştı. Elimizde net somut bir karar olarak değil ama o dönemlerde kulislere yansıyan bilgiler 'evet AKP tabanı da yargılanmasını istiyor. Eğer suçlularla cezalarını çekmelerini istiyor' noktasındaydı. Böyle bir karar alındığı kulislere yansımıştı. Daha sonra Bakan Zafer Çağlayan bir cümle sarf etti. Dedi ki, 'Ben gidersem peşimden de Bilal gelir' bu cümle bana ait değil. Bu cümle basına yansıdı. Direk Zafer Çağlayan'ın ağzından çıkan bir cümleydi ve ertesi gün her 4 bakanında yüce divana gitmemesi yönünde AKP'nin oy kullandığını biliyoruz. Bizim birinci önceliğimiz cumhurbaşkanı ve ailesi değil. Birinci önceliğimiz bu değil. Koalisyon görüşmelerinde genel başkanımız bunun altını çizerek söyledi. Görüşmelerde böyle bir somut cümle geçmedi. Anca

Bu haberler de ilginizi çekebilir