Saray bakanlarının 10 gündür süren ekonomi yalanları...

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Mart 29 2018
''Bugün ekonomi, üretimde de finansmanda da dışa bağımlı. TL’deki her değer kaybı hem üretim maliyetini, hem borç yükünü arttırıyor. Bu da yetmiyor, hastalar için ilaçlar pahalanıyor, kamyoncu için köprü ücretleri artıyor, ulaşımda akaryakıt maliyeti her geçen gün daha da artıyor.''
Selin Sayek Böke / Birgün gazetesi
Kimi kandırdığınızı sanıyorsunuz

Geleneksel “en kötüsü geride kaldı’’ laflarıyla süren umut tacirliği, “paramız değer kaybetti, çok iyi oldu rekabetçiliğimiz arttı’’ diyen “yerli ve milli’’ yaklaşım, “kurdaki değişimin sorumlusu, gelmeyen uzun vadeli yatırımlardır’’ diyen sorumluluk alma kültüründen yoksun siyasi anlayış… Evet, doğru bildiniz, Saray rejiminin bakanlarından son on gündür bu açıklamalar geliyor.

Açıklamaların her biri Saray rejiminin adım adım kurduğu ekonomik düzenin yarattığı yıkımın devam edeceğinin de itirafı. Gerçekte şunu söylüyorlar: Bizim rantçı sermayeden yana, emek karşıtı olan bu düzenimiz yüzde 1’i yüzde 99’a tercih eden bir düzendir. Hukuku yok eden, kurumları bir bir yıkan, liyakat yerine sadakati koyan bu düzen medyanın da tek elde toplandığı, gerçeklerin havuzda boğulduğu, internetin sansürlendiği düzendir. Öyle olmaya da devam edecek.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek diyor ki, “TL’deki değer kaybı (ekonomimizi) rekabetçi kılmıştır.’’ TL’deki değer kaybının, emek emek üretilmiş malların, yabancı tüketiciler için ucuzlamış olması üzerinden övünülen bir rekabetçilik anlayışı. Emeğin hakkını daraltarak maliyet düşürme yoluna giden ve böylece rekabet gücü elde etmeyi hedefleyen anlayış.

Emek karşıtı düzen işte budur. Açlık sınırı 1.663 TL iken asgari ücretin 1.604 TL olması, maliyet düşürmek için emeğin güvencesiz çalıştırılması, her üç çalışandan birinin kayıt dışı olmasıdır. Şimşek, bu acımasız, vahşi kapitalist düzenden duyduğu memnuniyeti ve devam edeceğini “müjdeliyor.’’

Oysa bir ekonomiyi rekabetçi kılacak olan, maliyet düşürmek, parasına değer kaybettirerek mallarını ucuzlatmak değildir. Hele AKP ekonomisinin yarattığı dışa bağımlı üretim yapısı düşünüldüğünde, bu politika yanlışlığının iki

Bu haberler de ilginizi çekebilir