Savcılarının tutuklandığı gece pes dedirten olay

Adana’da MİT’e ait olduğu iddia edilen ve içerisinde silah, top mermisi olduğu İstanbul’da tutuklanan askerlerce açıklanan TIR’larla ilgili soruşturmayı yürüten 4 savcı ve Jandarma Alay Komutanı dün Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinde savunma yaptı.

Savcılarının tutuklandığı gece pes dedirten olay

Yakalama sonrası ilk gözaltına alınan savcı Özcan Şişman, Ahmet Karaca, Süleyman Bağrıyanık ve Alay Komutanı salondayken, kendisi Zonguldak adliyesine giderek teslim olan savcı Aziz Takçı özel uçakla getirildi. Takçı’nın özel uçakla getirilmesi 2.Ağır Ceza’nın nöbet değişimi sona ermeden yetiştirme çabası gibi yorumlandı.

-Ahmet Karaca’nın eşi Nazan Karaca ve oğlu , Savcı Özcan Şişman’ın babası ve iki erkek kardeşi, tek başına özel uçakla getirilen savcı Aziz Takçı’nın ağabeyi , yeğenleri, Süleyman Bağrıyanık’ın hukukçu arkadaşları, Adana adliyesinde görev yapan hakim ve savcılar destek için geldi.

İlk olarak Alay komutanı, Özcan Şişman, Süleyman Bağrıyanık’ın ifadesi alındı. Her bir savcı kapsamlı şekilde yaşananları ve olay öncesi de yürüttükleri benzer soruşturmaları anlattı.

BİZ YARGILANMIYORUZ HUKUKSUZLUĞU YAPANLARIN İDDİANAMESİNİ YAZIYORUZ

Son savunmayı Aziz Takçı yaptı. Takçı’nın salonda söylediği “Bugün burada bizler için bir yargılama yapılmıyor ancak bu hukuksuzlukları yapanlar için bir iddianame yazılıyor. Biz o iddianameyi yazıyoruz. Siyasi iradenin emir ve talimatıyla hukuku mesleğini satanlar en adi, şerefsiz mahluklardır” sözleri koridorun dışına kadar duyuldu.

SORGULAR SÜRERKEN İNFAZ SAVCISI GELDİ, KELEPÇELER GETİRİLDİ

Öte yandan henüz ilk 3 sorgu bitmişken, infaz savcısının adliyeye çağrıldığı iddiası dillendirildi. Daha sonra infaz savcısı adliyeye geldi. Savcının ardından Alay komutanını götürmek üzere askeri üniformasıyla subaylar adliyenin 3.katında yerini aldı. Savcı Aziz Takçı’nın savunmasını yapmaya bile başlamadığı anda, adliyeye bekleyen polislere yenileri eklendi. Yeni polislerin bellerinde kelepçe ile gelmesi dikkat çekti. Savcıların yakınlarından biri kelepçeyi görünce, “ne oldu kelepçe mi takacaksınız” karar verilmiş zaten” dedi. Bunun üzerine kelepçe ile gelen polisler cevap vermedi. Daha sonra cezaevine götürecek araçların adliye önüne geldiği ifade edildi.

SAVCILAR TİYATRO AMA TARİHE NOT DÜŞELİM

Henüz savunmaları tamamlanmadan infaz savcısının çağrılması, cezaevine götürecek aracın gelmesine savcılar, “karar zaten belli. Önceden verilmiş, ama biz yine hukuki savunmamızı yapalım, tarihe not düşelim” dediler.

YAPTIĞIMIZ İŞTEN EMİNİZ, ZERRE TEREDDÜDÜMÜZ YOK

Son savunma alındıktan sonra, karar için uzun bir ara verildi. Başsavcı Bağrıyanık ve Ahmet Karaca, “Anlatacak, söylenecek çok şey var. Ama biz haklarımızı ve bunları adil mahkemelere saklayacağız. Öncesi sonrası her şey anlatıldı. Bizler, yaptığımız işten eminiz, zerre tereddüdümüz yok” dediler.

 Savunmalar tamamlandıktan sonra, kararın açıklanacağı belirtilerek, savcıların salona girmesi istendi. Destek için adliyeye gelen hakim ve savcılar, ailelerde salona girdi. Salonda, Mersin İlçe Emniyet Müdürü Haydar Çelik’i fark eden bir yargıç, “Silahla duruşma salonuna giremezsiniz, silahların gölgesinde karar olmaz” dedi. İlçe Emniyet Müdürü Haydar Çelik ise “Burada ben görevliyim” yanıtını verdi. Hakim “görevli olmanız silahla duruşma salonuna giremeyeceğiniz gerçeğini değiştirmiyor” diye seslendi. Salon dışına çıkan Müdür Çelik, 2 dakika sonra yeniden geldi. Salondakilere “Salonu boşaltın” dedi. Salondakiler, “Bu karar duruşması , herkese açık. Hem siz salondan bizi çıkarmaya yetkili değilsiniz” cevabını verdi. İlçe Emniyet Müdürü Haydar Çelik, “Bu salonda en yetkili kişi benim, elbette söylerim, boşaltın” diye ters bir cevap verdi.  Destek için gelenler  “Salonun tek yetkilisi mahkeme başkanıdır. Söyleyin o gelip çıkarsın. Siz bize böyle konuşamazsınız, bizim amirimiz değilsiniz” diyerek tepki gösterdi. Sonra duruşma başkanı geldi, salondakiler dışarı alındı. Saniyeler geçmeden, salondan “Adalet öldü” diye bağıran savcıların sesi geldi. Hakim kararı okuduktan sonra hemen salonun dışına hareket etti. Adeta kaçtı.

KELEPÇE TAKMA ISRARI…

Aziz Takçı “Tiyatro izledik, kararı veren vermiş” , Özcan Şişman, “ Görevimizi yaptık, kararımızın arkasındayız. Yazıklar olsun burada bu hukuksuzluğu yapanlara” , eski Başsavcı Bağrıyanık ve Ahmet Karaca “Adalet bir kez daha öldü. Burada bize değil, yapılan yargıya zulümdür” dediler. Kararın yazılması için bir salona alınan savcılar, hakimin salondan çıkmasından sonra içlerini boşaltamamın verdiği o gerginliği kısa sürede atlattı. Cezaevine götürülmek üzere salondan çıkarken, İlçe Emniyet Müdürü Haydar Çelik, kelepçe takmak istedi. Başsavcı Bağrıyanık, “bizim kaçma şüphemiz var, Cumhuriyet Savcısıyız biz, sen ne amaçlıyorsun, kimden geldi bu talimat. Kelepçeli görüntü ver medyada çeksin mi denildi. Kimse kelepçe takamaz “ dedi. Destek için gelen hakim ve savcılar da “o kadar uzun boylu değil. Kelepçelik bir durum yok, takamazsınız,” diye karşı çıktı. Avukatların,ailelerin tepkisi üzerine kelepçeden vazgeçildi. Bu kez de kollarınıza girip götüreceğiz denildi. Başsavcı Bağrıyanık niye kaçacak mıyız diye sordu. Adliye önünde cezaevine götürecek aracın kapısına AA ve TRT kameraları konuşlandırılmıştı. Görüntü almak için.

Koridorda ilerleyen savcılardan Şişman “Ben terörist değilim. Terör örgütlerini el kaideyi soruşturan Cumhuriyet Savcısıyım. Düne kadar bizden emir alıyordunuz, şimdi mi hain olduk”, diğerleri ise “adalet öldü”  şeklindeki sözlerini sürdürdü. Desteğe gelenler de “bunlar Cumhuriyet Savcısı, onurlu savcılar, görevini yapan savcılar, terörist değil” diye bağırdı. Savcılar kameralara gösterilerek araca bindi. Sabah Adana F Tipi Cezaevine getirildiler.

<< Önceki Haber Savcılarının tutuklandığı gece pes dedirten olay Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER