'Seçim sarsıntısı göründüğünden daha ciddi'

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Salı, Nisan 30 2019
''Gelişmeleri alt alta sıralayınca AK Parti bünyesindeki hareketliliğin, dışarıya yansıyandan daha ciddi olduğu anlaşılıyor. ''
Murat Yetkin / yetkinreport.com
AK Parti bünyesinde seçim sarsıntısı göründüğünden daha ciddi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kızılcahamam’da 31 Mart seçimleri değerlendirme toplantısının kapanışında konuştuğu 28 Nisan günü, önceki Meclis Başkanı ve önceki Başbakan Binali Yıldırım da Kasımpaşa Lisesi Pilav gününde konuştu. Aslında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olarak Kızılcahamam’da olması beklenirdi, ama davet edilseydi gitmeyecek insan değildi.

Konuşmasından “Ben kaybedilmiş bir seçimi, kazanmak için uğraşacak bir insan değilim” kısmını öne çıkardı medya. Bunu da kimi “Yıldırım İstanbul seçimini kaybettiğini kabul etti” diye, kimi de “Kaybettiğime inansaydım, peşine düşmezdim” dediği şeklinde yorumladı. Doğrusu her iki yoruma da gelecek şekilde söylenmiş sözlerdi. 

Bu tartışma içinde Yıldırım’ın “Seçimde adaylar yarışmadı bunu hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla adaylardan biri kaybetti biri kazandı diye değerlendirmek çok sağlıklı olmaz” sözleri güme gitti. Yıldırım böylece bir yandan Erdoğan’ın seçim kampanyasındaki “Oyu bana vereceksiniz” sözlerini doğruluyor, öte yandan başarısızlıklarda Erdoğan’ın payını dolaylı yoldan söylemiş oluyordu. 
Neticede Yıldırım bir görev adamıydı. Erdoğan’ın talebiyle –bir saray darbesiyle istifaya zorlanan Ahmet Davutoğlu yerine- Başbakan ve AK Parti Genel Başkanı olmuş, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin seçimi öne aldırmasıyla “son başbakan” görevi bir yıl önce bitirilmiş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı olacağı konuşulurken işlevleri törpülenmiş Meclis’in Başkanı yapılmış, oradan da –kendi deyimiyle- “erken emekli” edilip İstanbul Belediye Başkan adayı ilan edilmişti. Yıldırım bütün bunları, deyim yerindeyse “gıkı çıkmadan” kabul etmişti.

Bu haberler de ilginizi çekebilir