Şehit ailelerinin acı feryadı

Şehit Astsubay İsmail Yavuz'un amcası Halil Yavuz, bu durumu şu sözlerle özetliyor: “Ülkeyi, ‘Hükümeti kuramadınız, böyle oldu.' denecek hale getiriyorlar. Menfaat için garibanları kurban seçiyorlar.”

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde, 25 Temmuz 2015'te terör örgütü PKK tarafından şehit edilen Jandarma Astsubay Başçavuş İsmail Yavuz'un amcası Halil Yavuz, ülkeyi yönetenlerin kendi menfaatleri için gariban çocuklarını kurban ettiğini söyledi. Gencecik askerlerin politik oyunlara feda edildiğini düşünen Halil Yavuz, tepkisini şu sözlerle dile getiriyor: “Menfaat için garibanları kurban seçiyorlar. Hükümet kurulmasın, seçime gidilsin istiyorlar. Ülkeyi, ‘Hükümeti kurmadınız, bu şehitler böyle oldu.' denecek hale getiriyorlar. Bizim politikayla işimiz yok. Biz yandık, başka anneler, babalar yanmasın. Lanet olsun bu teröre. ‘Sıfır sorun' dediler, her tarafı perişan ettiler. Sınırlarımız delik deşik. Terör mü geliyor, PKK'lı mı geliyor, ne geliyor bilen yok. Hakkımız haram olsun. Şehitlerin hepsi de gariban çocuğu. Onların çocukları askere gidiyor mu?”

Şehidin kayınbabası Habip Çanakkale ise terör saldırılarının seçimlerden sonra başlamasına bir anlam veremediğini söylüyor. Çanakkale, “Her şey bilinçli, planlanmış ve projelenmiş bir şekilde yapılıyor. İşbirliği yapılmış. Bunlar insanları, bankalardan para çekip esir ettiği gibi kendilerine oy vermeye de esir etmeyi düşünüyorlar. Sanmasınlar ki o koltukta devamlı oturacaklar.” diyor. Manisa'nın Salihli ilçesi Kabazlı Mahallesi'ndeki evinde taziyeleri kabul eden Habip Çanakkale şunları ifade ediyor: “Hâlâ bu kadar şehit veriliyor, hâlâ toplum olarak da yetkililer olarak da ordumuz da dahil hepimiz seyirciyiz. Toplum ayağa kalksın ve bizi yanlış idare edenleri indirip yerine doğru idareci getirsinler. Teröristler neredeyse memleketi kontrol altına almış, bizim Cumhurbaşkanımız yurtdışında. Bunlar olurken yurtdışında ne işin var? Kiminle ne pazarlık ediyorsun? Tutturmuş, ‘benim dediğim olacak'. İyi de sen doğru yolda değilsin, memleketi doğru yola götürmüyorsun